Batuhan bülbül

Moskova, Enver’in ültimatomu üzerine Türkistan’daki Sovyet askeri varlığını arttırdı, politikasını tamamen değiştirerek sertleşti, geniş bir harekât başlattı ve bu harekât hem Enver’in akıbetini hem de Orta Asya’nın sonraki yetmiş senesini belirledi: Enver canından olacak, Orta Asya da 1991 e kadar Sovyet boyunduruğu altına girecekti!
Reklam
Mustafa Kemal’in, aralarında eski senelerden gelen bir yakınlık bulunmasına rağmen Cemal Paşa gibi İttihatçılar’ın önde gelen bir liderinin Anadolu’ya dönmesine izin vermesi zaten mümkün değildi ve Paşa memleketini bir daha göremedi. Tiflis’te Ankaradan haber beklerken, 21 Temmuz 1922 gecesi, kimler tarafından yapıldığı hâlâ ortaya çıkartılmamış olan bir suikaste uğradı ve iki yaveri ile beraber can verdi.
Batum’dan ne olduğunu aslında kendisinin bile tam olarak bilmediği yepyeni bir maceraya atılan Enver’in aklı,fikri ve kalbi Berlin’de Naciye’sinde idi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sürgünün ilk aylarından itibaren Enver’i Türkistan’a gitmeye hiç durmadan teşvik ve nihayet ikna eden, Hacı Sami idi. Aylar boyunca oraları çok iyi bildiği, daha önce isyanlar çıkarttığı ve kurduğu teşkilatın hâlâ faal olduğu gibisinden hayallerine Enver’i inandırmış, yolculuğa çıkarken Halil Paşanın eski yaveri Muhiddin Beyi de almış ve Enver’i Çegan Tepesi’ndeki bir mezarda terketmelerinden bir müddet sonra başka maceralara atılmıştı.
İttihadçılar için başarısızlık diye bir şey sözkonusu değildi, bütün muvaffakiyetsizlikler, hatta savaşın kaybedilmesi bile geçici, önemsiz, sıradan bir hadise idi ve mücadeleye İttihadçı çizgide devam edilmesi halinde başarıya ulaşılması mukadderdi.
Reklam
Reklam
373 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.