“Ankara Hükümeti ne emir vermişse harfiyen yaptık.” Gazi Topal Osman Ağa
378 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Topal Eskici zamanının ağa torunu, yediği önünde yemediği arkasında, muazzam bir çocukluk ve gençlik geçirmiş. Nerede akşam orada sabah, gezmiş,tozmuş, içmiş; taa ki Trablusgarp Savaşında gazi olana kadar. Gel zaman git zaman para suyunu çekmiş, eski çamlar bardak olmuş tabii. Bu arada Çoluk çocuğa karışmış Topal Eskici. Bir yandan da eski güzel günlerine özlem duyuyor. Rakısını, şarabını içemeyince sinirleniyor, zıvanadan çıkıyor. Parasızlık en çok ona koyuyor. Büyük oğlu Memet parasız kalıp eskici dükkanına geldiğinde "Bu yaştan sonra size mi bakacam" diye onu bile sepetlemeye kalkıyor yanından, öyle vicdansız bir tarafı da var. Küçük oğlu Ali, mizaç itibariyle aynı babası ama tapıyor ağabeyine, babasıyla da bu yüzden kapışıyor sürekli. Eskicinin karısı var bir de, (O kadar kitap okudum, bundan daha itici, daha kör cahil bir karaktere pek rastlamadım o kadar diyeyim) kocasının eski şaşalı günlerini kendi de yaşamış gibi anlatmayı seven, dedikoducu, korkunç bir kaynana profili. Güzel ve afilli bir yaşama özenen, film artistleri gibi konuşmaya çalışan kızkardeş Zeliha var. Parasızlık yüzünden babanın öz oğluna bile yüz çevirdiği bir dünya var bu kitapta. Parasızlık var, garibanlık var, Pamuk tarlalarında ırgatlık var, sıtma var, hastalık var, Türkiye gerçekleri var. Fazla gerçek bir kitap. O kadar gerçek ki, yaşım itibariyle aile büyüklerinin anlattığı o ibret verici şeyleri gerçekten yaşamış birileri bir zaman. Toplumcu-Gerçekçi edebiyatı seviyorsanız bir dakika bile düşünmeden okumanız gerek, öyle güzel bir kitap.
Eskici ve Oğulları
Eskici ve OğullarıOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20216,7bin okunma
Reklam
/ çalar saat / kurtuluş savaşı gazilerinin benim kuşağımı çok etkilemesi olağan sayılmamalı mıdır? biz, savaşın hemen ertesinde cumhuriyetin ilk yıllarında doğanlar, o efsane içinde büyüdüğümüzden nerede göğsü istiklâl madalyalı bir yaşlı gazi görsek, ilgileniriz, bir bakıma, ‘çalar saat’in miralay ‘topal’ rıza’sı sırtlan payı’mn miralay ‘ayı’ ferid’iyle devre arkadaşıdır, aynı ‘serencam’ı yaşamış, aynı tehlikelerden geçmiş, günün birinde ölüm gelip de kapılarını çalınca, aynı şeyleri hatırlamışlardır, ‘çalar saat’, bir kuvayı milliye gazisinin kişiliğinde kurtuluş savaşının, istiklâl-i tam esprisinin estetik özetidir, o adamların büyük bir iş yaptıklarına çocukluğumda da inanırdım, yine inanırım, ne yazsak, ne çizsek haklarını ödeyemeyiz
GEÇMİŞİNİ UNUTMUŞ, CELLATINA AŞIK OLAN ALEVİLERE HATIRLATMAK GEREK Mİ? GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ALEVİ KATLİAMLARI Sözlü bir geleneğin kutsal taşıyıcıları, bilimi, ışığı, sevgiyi ibadet olarak bilmiş olan Aleviler, horlanmış, dışlanmış ötekileştirilmiş, katliam, sürgün, diasporada yaşamaya mahkûm edilmiş, ama yine de incinsen de incitme diyen bir
247 syf.
8/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
Tarihimizi detaylarıyla bilmeyi çok isterdim ama ilkokuldaki öğretmenlerimizin vs. bizlere zamanında altyapı sağlamamasından dolayı üstüne bilgi edinemedim. Hiç tarih kitabı da okuyamam ve bu kitabı da yarıda bırakmayı aklımdan geçirmedim değil :) ama Mehmed Niyazi ile bu ön yargılarımı yıktım. Yazar kitapta tarihi olayları hikayelestirip, basit bir dille çok güzel anlatmış. Yazılamamış destanlar kitabının konusu ise Kuvay-ı Milliye'nin neler yaptığı, cesareti, gözü kara gençlerimizin yaşadığı zorluklar da Topal Ali (gazi kendisi) adlı karakteriyle anlatılmıştır. Kitapta Naciye isimli karakter yüreğimi sızlattı. Eşref Paşa'ya hayran kaldım. Tabi kitabın bana kattığı en önemli şeylerden biri de Üstad Said Nursi'nin ve talebelerinin ülkemiz en zor durumdayken Van gönüllüleri adlı birlikle, ülkemizin düşmanlardan temizlenmesine yardım etmesini öğrenmem oldu. Kitaptan öğrenilecek çok şey var. Tavsiye ederim okumanızı. Kitapla kalın :))
Yazılamamış Destanlar
Yazılamamış DestanlarMehmed Niyazi · Ötüken Neşriyat Yayınevi · 2018171 okunma
Karadenizli korumalarla çatışan Karadenizli suikastçi: Topal Osman
Çankaya’nın kelimenin tam anlamıyla “kuşatılmasına” ise 1 Nisan 1923 günü tanık olundu; 1919’da affa uğrayan çete reisi Topal Osman Ağa, ki kendisi Andrew Mango’nun tabiriyle “sadist bir etnik temizlikçi”dir, Mustafa Kemal’in korumalarıyla çatışmaya girdi. Muhalif mebus Ali Şükrü’nün (1884-1923) öldürülmesine karıştığı tahmin edilen Topal Osman, Çankaya’ya düzenlediği bu başarısız saldırının ardından ölü bulunacaktı. O esnada Köşk’te Mustafa Kemal’den ve Lâtife’den başka baldız Vecihe de bulunuyordu. Onun anlatımına göre Gazi bu suikast girişiminden, Lâtife’nin onun kalpağını başına geçirip aydınlık pencerenin önünde –bir gölge oyunu misali– Mustafa Kemal’in odada bulunduğu yanılsamasını yaratırken, kendisinin korumaları tarafından güvenli bir yere götürülmesi sayesinde kurtulmuştur
Reklam
93 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.