Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
"Seni tahttan indirdiler Üç çifteye bindirdiler Topkapı'ya gönderdiler Uyan Sultan Aziz uyan Kan ağlıyor bütün cihan"
Sayfa 118Kitabı okudu
Turgut Cansever, söylemlerinde Topkapı Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı üzerinde etraflıca durur. Yukarıda da bahsedildiği gibi, bu iki sarayı Osmanlı zihin dünyasının soyut düşüncelerinin somut dünyada, yani biçimler dünyasında yer alan örnekleri olarak görür. Cansever, bu yaklaşımıyla mimarlığı salt biçimler dünyası olarak okumaz. Biçimler dünyasının ardında yatan anlamları ve idrakleri sorgular.
Sayfa 111 - Enes Uyar'ın 'Düalitenin Kıskacında İki Saray, İki Dönem, İki Kavrayış: Turgut Cansever Söyleminde Topkapı ve Dolmabahçe Saraylarının Mimari İfadeleri' yazısından
Reklam
Topkapı, Kahire, Taşkent, Tubingen, Paris, San'a, Türk-İslam Üniversitesi mushaflarını çalışan, neşre hazırlayan ve bu konuda dünya çapında meşhur bir otorite olan Tayyar Altıkulaç şöyle diyor: “Bütün bu nüshalar üzerinde yaptığımız incelemeler göstermiştir ki, bugün dünyanın neresine giderseniz gidiniz, orada okunmakta olan ve modern tekniğin imkânlarıyla basılmış bulunan mushaflarla İslam'ın ilk asırlarından bize ulaşan bu mushaflar arasında -basit imla farkları ve sınırlı sayıdaki kâtip sehivleri bir yana- tam bir birliktelik mevcuttur. Yaptığımız değerlendirmelere göre birbirinden çok uzak coğrafyalarda ve birbirini görmemiş kâtipler tarafından istinsah edilmiş bu nüshalar bize göstermektedir ki yaprakları, ciltleri, boyutları, fiziki varlıkları, sayfalarındaki satır sayıları ayrı da olsa muhtevaları aynıdır. Yani nereye gitsek aynı mushafla karşılaşılmaktadır. Tabiatıyla bu sonuç, hepimize heyecan veren bir gerçeği, on dört asırdır satırlarda ve sadırlarda korunan tek mushaf gerçeğini somut olarak ortaya koymaktadır."
Hürmet
Sabaha kadar Hırka-i Saadet dairesini hazırlatan Sultan Selim, kutsal emanetleri yerleştirdikten sonra 4 asır 6 sene sürekli Kur'an-ı Kerim okunması geleneğini başlatmıştır. Kutsal emanetler her Ramazan ayının 15. gecesi özel bir törenle gül suları ile hiç kullanılmamış süngerlerle bizzat padişahlar tarafından tozları temizlenmiş ve bu tozlar özel kutularda saklan-mıştır. Peygamberimizin iki hırkasından biri Topkapı Sarayı'nda, Veysel Karani'ye hediye edilen ikinci hırka ise, Hırka-i Şerif Camiisi'nde sergilenmektedir.
BİR KAÇ SAYFAYLA ANCAK BU KADAR GÜZEL ÖZETLENEBİLİRDİ
"Bazı yerler vardır ki ruh eser" derler. Topkapı Sarayı’nda bir gün geçiren insan, bu sözün kuvvetini derinden derine duyar. ... Topkapı Sarayı yekpare değil, hatta bina bile değil; devir devir, parça parça, eklene eklene vücut bulmuş. Bir odadan bir odaya geçerken bir ahd-i saltanattan (saltanat devri) öteki ahd-i saltanata geçiliyor.
Sayfa 111 - İSTANBUL FETİH CEMİYETİ 1950Kitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.