Bir Topkapı Sarayı Hikayesi
Siyah Kalem / Yasmine Ghata
Çağdaş Fransız edebiyatının bol ödüllü postmodern yazarlarından Yasmine Ghata bu kez tarihi bir figürü masallaştırıyor.
Mehmet Siyah Kalem, 15. yüzyılda Orta Asya’da yaşamış, Doğu kültürünün mistik atmosferini dünya dışı varlık çizimleri ile birleştiren usta bir sanatçı. Halen Topkapı Müzesi’nde korunan eserleriyle gizemi bâki bir değer.
Masal iki genç kadının sıra dışı bir olayla karşılaşmasıyla başlar. Bir sergi salonunda gezinirken aniden başka bir zamandan gelen bir sesin içine çekilen Suzanne, Siyah Kalem’in kızı Aygül’ün ruhuyla tanışır. Aygül ve Suzanne’ı birleştiren duygu babalarına duydukları özlem ve yıllar boyunca paylaştıkları yastır.
Aygül Suzanne’a babasının hikayesini anlatırken geçmiş şimdiyle kucaklaşır ve o anda sanatın ve tarihin cümbüşü de başlar.
Hakkında çok az bilgiye sahip olduğumuz Siyah Kalem ya da Kara Kalem’i bizlere tanıma imkanı sunan 
Betül haskalaycı iyi ki var
#alıntılarım
“Ben senin yeni mahseninim. Hiçbir rakip kabul etmeden, seni yalnızca kendimi alıyorum.”
“Çılgınca sevmek insana iyileştiği yanılsaması veriyor ama babasız kızlar pek sevemezler, çünkü aşırı severler ve sevdiklerinden sürekli olarak mükemmel aşkı, ideal aşkı, koşulsuz aşkı talep ederler.”
“Çünkü özlem sadece ağızda acı bir tat bırakan suskunluklarla ifade edilebilirdi.”
“Keşke onu özlediğim kadar
O da beni özleseydi”
Betül haskalaycı
#siyahkalem #ketebeyayınları #yasmineghata #tavsiyekitap #kitapalıntıları
