“Kişisel tarihim, kendimi hep acı çekenlerle özdeşleştirmeme neden olmuştu; Kızılderili direnişçileri ya da toplama kampları avuçlarıma kazılı gibiydi.”
Sayfa 147
Güzel Film
İki dünya savaşı, faşizm deneyimleri, toplama kampları, Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan Amerikan atom bombaları bize Resnais’in “Hiroşima Sevgilim” filmini anımsatır. Bu filmde bir kadınla bir erkek kişisel, belirgin, özel varlıklar değil, bir işkence ve katliam çağının acılı hayaletleridirler.
Çok kötü bir çağda yaşıyoruz. Barış türlü silahlar ve bombardıman uçaklarıyla, insanlık da toplama kampları ve kıyımlarla korunuyor. Bütün değer yargılarının düştüğü günlerdeyiz.
Yahudi soykırımı şu soruyu sorduruyor: İnsan tanrıdan bile uzaklaşmayı gerektiren böyle bir şeyi nasıl yapabilir? George Steiner şöyle yazıyor: ''Toplama kampları, kül yığınları, artık Tanrıyla insan arasında bir uzlaşma kalmadığının ifadesi olabilir. Auschwitz veya Belsen'de bulunmayan Tanrı...''
Holokost
Naziler hastalıklı olarak gördükleri insan topluluklarını II. Dünya Savaşı boyunca sistematik olarak yok etme yoluna gittiler. Çingeneler, Slavlar, eşcinseller, komünistler bu süreçte insanlık dışı muamelelere maruz kalıp yaşamlarından oldular. Ama en çok kıyıma uğrayan kesim şüphesiz Yahudilerdi.
Almanya'da yaşayan Yahudilerin sayısı yaklaşık beş yüz bin kadardı. Bununla beraber Polonya ve Rusya da hatırı sayılır bir Yahudi nüfus barındırıyordu. Naziler Yahudi nüfusunu ortadan kaldırmak için önceleri şehirlerin uzağındaki kırsal bölgelerde büyük çukurlar kazdılar ve bu çukurların başına talihsiz insanları öldürdüler. Ancak sonradan devreye toplama kampları girdi.
Yahudi soykırımının gerçekleştiği dönemde gerek cephe gerisindeki Almanlar, gerekse müttefikler yaşananları az çok biliyorlardı. Ancak savaş sonrası dönemde müttefik birliklerinin bu kamplara ulaşmasından sonra yaşananların boyutları tüm dehşetiyle ortaya çıkabildi. Dünya tarihinin en büyük insanlık suçlarından biri kabul edilen ve Holokost olarak adlandırılan bu soykırım neticesinde altı milyondan fazla Yahudinin canından olduğu tahmin ediliyor.
Sayfa 388 - Kronik KitapKitabı okudu
"Stalin, Yahudilerden nefret ettiğini saklamaya gerek duymuyor. Rusya'da pogromlar başladı bile, yeni etnik temizliklerin başlayacağından eminiz. Sana söylemek istediğim endişe verici bir şey var: habercilerimiz Stalin'in Sibirya'da ve Ural Dağları'nda yeni toplama kampları kurduğunu bildirdi. Nazilerin yarım bıraktıklarını bitirmek niyetinde. Sana da tanıdık gelmiyor mu? Adolf Hitler'le yaşadığımıza benzer yeni bir gerginlik."
