Bazen içinizden geçenleri bir kaç satırda yakalarsınız , benden önce de yaşanmış olması bu duyguların diye şaşırdığınız anlarınız olur... Şairin iki ciltlik toplu şiirler basımı için seçtiği isim aynı zamanda nelerin kalacağının da ayak izleridir..
Sonrası Kalır 1Edip Cansever · Yapı Kredi Yayınları · 20222,691 okunma
Hala aynı gökyüzünü paylaştığımız güzel şairlerden biridir Haydar Ergülen. Şiire gönül vermiş herkese kucak açacak kadar engin gönüllüdür. Bu kitabı ilk toplu şiirler kitabıdır ki "nar" gibi parçalardan oluşur. Özellikle defalarca okunacak olan "40 Şiir ve 1" bölümü. Her okumada farklı bi yönünü keşfedeceğiniz şiirler. Sözcüklerin gücüne bir kere daha tanık olmak için: Nar
NarHaydar Ergülen · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2013556 okunma
Elim sanata düşer usta
Dilim küfre, yüreğim acıya
Ölüm hep bana
Bana mı düşer usta
Sevda ne yana düşer usta
Hicran ne yana
Yalnızlık hep bana
Bana mı düşer usta
Gurbet ne yana düşer usta
Sıla ne yana
Hasret hep bana
Bana mı düşer usta
Bir iki yıl oldu Sezai Karakoç'u görmeyeli, neler anlatmıştı, ne söylemişti hatırlamıyorum, hayran hayran izlemiştim sadece. Yaşayan en büyük şairlerden, mütefekkirlerden, kendini bir davaya adamış güzel insan.
Bu kitapta ki şiirlerini defalarca okumuştum zaten ama bu sefer toplu halde kitabından okudum. Monna Rosa Sezai Karakoç'un 9 şiir kitabından ilki 48 sayfa içinde 10 şiir var birbirinden güzel. Ama iki tanesi var ya nasıl anlatacağını bilemezsin okur yaşarsın. Monna Rosa ve Yağmur Duası başkadır.
Sezai Karakoç'u okuyun okutun arkadaşlar. Ölmeden öncede ziyaretine gidin. Bu fırsatı kaçırmayın.
ERKEK : (Sağa doğru bir adım atar. Sonra döner. Kadın'a) Yine buluşacağız.
KADIN : Belki. Evet, tabii...
ERKEK : O zaman benimle oynar mısın?
KADIN : (Şakacı) Annem izin verirse...
ERKEK : Şiirler yazarım senin için... Adın üstüne. Durup dinler misin?
KADIN : (Şakacı) Babam izin verirse... (Ciddileşir) Kırarsa kendi zincirlerini... Elbette hepimiz biliriz... Sevmenin güzelliğini...
ERKEK : (Muzip) Parka da gelir misin? Gelir misin sahi?..
KADIN : (Yan gözle Bekçi'ye bakar. Çocuksu bir gülüşle) Bu!.. Gidince... (Yüzü aydınlanır.) Bak... Senle ben... Her yerde... Her zaman bir bütünüz...
ERKEK : (Yüzü aydınlanır. İkisini ayıran Bekçi'ye bakar.) Görüyor musun? Bizi ayıran, kendini de bölmek zorunda işte...
(Bekçi ikisinin ortasında kalakalır. Yüzünde, Kadın'ı bir yana, Erkeği öte yana nasıl çekip götüreceğini bilememenin büyük şaşkınlığıyla, şapkasını çıkarır; usul usul başını kaşımaya başlar. Erkek'le Kadın, ona bakıp gülümserler. Ama hüzünlü bir gülümseyiştir bu. Bekçi'yi kendisiyle baş başa bırakarak çekilirler. Müzik.)
BEKÇİ : (Bir süre umutsuz, dinler. Sonra, banka oturur. Yapayalnız.) Ah!.. Ah... (Yalnızlık-sevgisizlik söyleyen bir şarkı sürerken)
(Işıklar söner.)