Organik toplumlarda bireyler, yaş grupları ve cinsiyetler arasındaki ve insanlık ile çeşitli canlı ve cansız doğal fenomenler arasındaki farklılıklar, hiyerarşiler şeklinde görülmek yerine, (Hegel'in muhteşem ifadesiyle) "farklılıkların birliği" ya da "çeşitliliğin birliği" olarak görülürdü. Organik toplumların bakış açısı fark edilir ölçüde ekolojikti ve onlar, bu bakış açısından, topluluk üyelerine ve yaşam dünyasına karşı tutumlarını etkileyen bir değerler bütününü neredeyse bilinçsiz olarak çıkarıyorlardı. İlerideki sayfalarda da öne süreceğim gibi ekoloji, ne bir "hayvanlar kralı" ne de "aşağı yaratıklar" bilir (bu tür ifadeler bizim kendi hiyerarşik zihin yapımızdan kaynaklanır). Ekoloji daha çok, canlıların birbirlerine bağımlı oldukları ve doğal düzenin istikrarını süresiz biçimde devam ettirmede tamamlayıcı roller üstlendikleri ekosistemlerle ilgilenir.