_Rüyamda bir kelebek olduğumu mu gördüm, yoksa şu an insan olduğumu düşleyen bir kelebek miyim, bilmiyorum. Chuang Tzu
_Mükemmel bir insanın zihni ayna gibidir. Hiçbir şeyi kavramaz ve hiçbir şeyi ummaz. Böylece mükemmel insan hayatın içinde hiçbir çaba harcamadan hareket eder.
******
_Kalpteki incelik sevgi yaratır; sözlerdeki incelik güven
Mezarlar Ne Söyler?
Eser aslında "
Asi Ruhlar" eserinin aynısı. Dolayısıyla bu kitabı alacaksanız sadece 1 tanesini almanız yeterli. Ben okurken iki kere aynı kitabı okumuşum gibi bir şey oldu. Aslında direkt okumayı bırakabilirdim ama olsun hikayeler zihnimde böyleyle daha da pekişir düşüncesiyle okumayı bırakmadım.
Öyle güçlü bir kitap düşünün ki yayımlandığı zaman Beyrut’ta bir pazar yerinde ibret olsun diye yakılmış ve bütün bu tepki, kitabın daha da çok okunmasını sağlamış… Kitapta, olayları derinlemesine felsefi boyutta ele alınmış. Eğitici hikayelere yer verilmiş. Sade bir dil ve akıcı bir konu ele alınmış. Kitaptaki öykülerde Cibran, toplumdaki ikiyüzlülüğü şiddetle eleştirir, geleneksel toplumlarda kadının sokulmaya çalışıldığı dar kalıba karşı çıkıyor. "Hepiniz cehaletin kölelerisiniz. Dün ben de sizlerden biriydim ama gün gelecek sizler de tıpkı benim gibi özgürce düşüneceksiniz. Aramızda sesimi boğan derin bir uçurum var; bu uçurum benim gerçeğimi gözlerinizden de kulaklarınızdan da saklıyor." Diyor Cibran. Kesinlikle okumanızı tavsiye ediyor, keyifli ve anlamlı okumalar diliyorum.
Unutmayın, yoksulluk kusur degil.. (s.131)
Dostoyevski' nin 25 yaşında iken yazdığı ilk romanıdır.
Bu roman, Dostoyevski'nin dünyasını, onu bir yazar yapan dünyayı neredeyse tam kadrosuyla ve Dostoyevski'nin hayalindeki ilk haliyle sergilemektedir.(Çevirmenin önsözünden).
Evet Dostoyevski' nin diğer kitaplarındaki karakterlerde sanki bu kitapta geçen binada oturuyorlar gibiydi. Raskolnikov geldi benim aklıma ilk.Üst kattan inip birkaç varlıklı insanı öldürecek gibi :))
Kitap yaşlı bir memur olan Makar Devuşkin ile akrabası olan genç Varvara Alekseyevna'nın birbirlerine yazdıkları mektuplarından oluşmaktadır. Yoksulluk, sefalet ve yalnızlık içindeki hayata birbirlerinin varlığıyla tutunabilmektedirler. Ancak hayatın acımasız gerçeklerine eninde sonunda çarpıyorsunuz. Yoksulluktan dolayı Varvara' nın istemediği zengin bir adamla evlenmesiyle ayrılır bu iki temiz yürekli insancık.Sonu keşke böyle bitmeseydi :(
Çok naif iki kalbi ve çok temiz bir sevgiyi yansıtıyor mektuplar.
Aralarındaki ilişkinin ilk başlarda ne olduğunu çözemesiniz de ilerledikçe anlaşılıyor. Mektuplarda sevginin dışında, zengin ile yoksul arasındaki uçurum, sefalet dolu yaşamın getirdiği sorunlar, hastalıklar, bu yoksul insanların kaderlerine razı oluşları, toplumdaki bozuk düzen ve bolca hüzün mevcut.
Mektup- Roman türü okumayı seviyorsanız kitap tavsiyemdir.
İnsancıklar 
Fyodor Dostoyevski
Doğulular ile Batılılar nasıl - ve neden - birbirinden farklı düşünürler?
