Yeryüzünün Lanetlileri Kitabına J.P.Sartre Yazdığı Önsöz
1961 TARİHLİ BASKIYA ÖNSÖZ Jean Paul Sartre Kısa bir süre öncesine dek yeryüzünün nüfusu iki milyardı: beş yüz milyon insan ve bir buçuk milyar “yerli”. Birinciler “Söz”e sahipti, ötekilerse bu sözü ödünç almışlardı. Bu ikisi arasında aracı olarak hizmet veren satılmış kralcıklar, derebeyler ve tepeden tırnağa sahte bir burjuvazi vardı.
304 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Yıldızın Parladığı Anlar
Bu kitap daha önce okuduğum ama o baskı da olmayan 2 (Cicero ve Wilson Başarısızlığa Uğruyor) bölümün küçük açıklamasını içeriyor. İşKültür'ün çıkardığı bu yeni baskının çevirmeni de farklıdır. Esas inceleme aşağıdadır. "Cicero": Diktatörlüğe karşı özgürlüğü savunan bir kişinin ölüme yürüyüşünün talihsiz hikayesini
Yıldızın Parladığı Anlar
Yıldızın Parladığı AnlarStefan Zweig · Everest Yayınları · 20175,6bin okunma
Reklam
İskit Savaş Taktiği
Bu sözler İskitlere ulaştığı zaman karar verdiler, mademki komşuları onlarla kader birliği yapmak istemiyorlardı, onlar da açık bir meydan savaşına girmeyeceklerdi, azar azar toprak bırakarak çekileceklerdi; yolları üstündeki kuyuları dolduracak, çeşmeleri tıkayacak, otları biçeceklerdi. İki gruba ayrıldılar. Birinin kralı Skopasis'ti, bu grup Sauromatlarla birleşecekti; eğer İranlılar bunlara karşı yürürlerse Palus-Maiotis boyunca ve Tanais doğrultusunda yavaş yavaş çekileceklerdi, eğer İranlılar uzaklaşırlarsa peşlerine düşeceklerdi. Bu Skopasis grubu daha yukarıda sözü geçen üç krallıktan birisiydi, Öbür iki krallıktan İdanthyrsos yö­netiminde olan büyüğü ile Taxakis'in hükmü altında bulunan üçüncüsü tek ordu halinde toplanmış ve Gelon ve Budinlerle de takviye edilmişti; bu ordu bir gün aralıkla İranlı­ ların önünden yavaş yavaş geri çekilerek toprak bırakacak ve alınmış olan kararları uygulayacaktı. Önce kendilerine yardımı reddetmiş olan devletler yönünde gidecek, böylece onları da savaşa zorlamış olacaktı; mademki kendiliklerinden katılmamışlardı İran'a karşı savaşa, şimdi buna zorlanmış olacaklardı; arkasından bu ordu Skythia'ya doğru geri dönecek ve durumu uygun bulursa, saldırıya geçecekti.
Şimdi bulutsuz gökyüzünde gururla parlayan nisan güneşi doğurmaya hazırlanan toprağı ısıtıyordu. Toprak ananın besleyici sinesinden yaşam fışkırıyor, tomurcuklar patlayarak yeşil yapraklara dönüşüyor, tarlalar boy veren otlarla ürperiyordu. Her yanda tohumlar şişiyor, yukarı doğru uzanıyor, sıcağa ve ışığa ulaşma ihtiyacıyla toprağı çatlatıyordu. Taşan özsular fısıltılar çıkararak akıyor, çatlayan tohumlardan öpücük sesleri yayılıyordu. Arkadaşların kazma sesleri sanki yüzeye iyice yaklaşmışlar gibi giderek daha da belirginleşiyordu. Bu taptaze sabah vaktinde, güneşin yakıcı ışıkları altında, toprak işte bu uğultuya gebeydi. İnsanlar bitiyordu toptaktan; karıkların arasında ağır ağır filizlenen, gelecek yüzyılın hasadı için boy atan ve yakında toprağı çatlatacak olan, intikamcı, kapkara bir ordu yetişiyordu.
Sayfa 609 - Can yayınlariKitabı okudu
VE ÇOCUĞUN UYANIŞI  BÖYLE BAŞLADI
Gül kokuları çocukların kaburga kırıklarından geliyor  Acıyı ve insanlığı çocuklar  Böyle dayanılmaz kıldılar ve yeni suları  Onların bilgileri getirdi  Elleri önlerine bağlı - duruşları  Omuzlarından göğüslerine doğru kıvrık ve yumulu  Yaşarlar ebedi göz ve ölümsüzlük aşısı yapan kitabı  Ki şimendifer  Nasıl peşinden koşturursa katarları yolcu
Washington 7 (T.H.A.)- Yarın yayınlanacak “The Caucasus” dergisi Atatürk’le Mac-Arthur arasında, bundan yirmi yıl önce yapılan görüşmenin aşağıdaki dikkate değer ayrıntılarını açıklayacaktır: Avrupa’nın durumu hakkında ne düşündüğünü kendisine soran Mac-Arthur’a Atatürk şu cevabı vermiştir: – Versailles Antlaşması Birinci Dünya Savaşı’na neden
Reklam
208 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.