İşimi severek yapıyorum. Belki de hayatta en önemli şey budur. İşini severek yapmak. O zaman eve giderken o kadar da koşturmaz insanlar, böylece salyangozlar da ezilmezdi.
Türkiye’de verilen din kültür ve egitimi, bir mezhep egitimidir, din egitimi degil. Öğretilen, yalnız Hanefi fıkıh ve anlayışıdır. Sünni şemsiye altında yeralan Şafiilik , Hanbelilik, Malikilik bile büyük ölçüde saf dışı edilmis bulunuyor. Diyanet Reisligi, bir Hanefi kurumu halinde görev yapmaktadir. Ve bu kurumun maaş verdigi binlerce din görevlisi, din ad altinda mezhepçilik vaazları vermekte ve Alevi-Bektasi kitleye, yaklaştırıcı tavır şurda kalsın, düsmanlik aşılayıcı bir tutum içinde seyretmektedirler. Böylece, gerçek Türk duygu, eda ve zerafetinin temsilcileri olmasi gereken bir büyük kitle, hem Türklük'ten, hem de Müslümanlik'tan uzaklaştırılmaktadır. Bunun acı sonucu şu olmaktadır ve olacaktır : Bu kitle Marksizme kayıyor.