Elin ağzı torba değil ki çeke bağlayasın.
Sayfa 386 - Yapı Kredi Yayınları
Ağız dediğin torba değil ki büzesin? Rüzgarın esmesini engellemek bile insanların dedikodu yapmasını engellemekten kolaydır.
Reklam
153 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Büyük Rus yazar Nikolay Vasilyeviç Gogol’un Petersburg Öyküleri kitabında Nevski Bulvarı, Burun, Portre, Palto, Fayton, Villada Geceler ve Bir Delinin Hatıra Defteri ismini taşıyan, birbirinden güzel ve düşündürücü ve bir o kadar da ironik yedi hikaye derlenmiştir. Nevski Bulvarı’nda genç bir ressam ancak bir kez karşılaştığı “gerçek aşkını”
Petersburg Öyküleri
Petersburg ÖyküleriNikolay Gogol · İletişim Yayınları · 201856.3k okunma
Şair İşçidir
Bağırırlar şaire: ‘’Bir de torna tezgâhı başında göreydik seni. Şiir de ne? Boş iş. Çalışmak, harcınız değil demek ki…’’ Doğrusu bizler için de
Hadi biz de derse dahil olalım;))
Lise öğretmeni öğrencilerine sorar: "Benimle birlikte bir hayat deneyimine katılmak ister misiniz çocuklar?" Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının önerisini kabul ederler. Öğretmen, "O halde ne dersem yapacağınıza söz verin!" der. Öğrenciler söz verirler. "Şimdi yarınki ödevinize hazır olun!.. Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo da patates getireceksiniz!.." *** Öğrenciler pek bir şey anlamamalarına karşın, sabah beşer kilo patatesle birer plastik torba getirip sıralarının üzerine koyarlar. Öğretmen öğrencilerine şöyle der: " Şimdi, bugüne dek affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates alın, patatesin üstüne o kişinin adını yazıp torbaya koyun!" Bazı öğrenciler torbalarına üçer-beşer patates koyarken, bazılarının torbası ağzına kadar dolar. Öğretmen, "Peki şimdi ne olacak?" dercesine bakan öğrencilerine şunu söyler: "Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okuldayken sıranızın üstünde, hep yanınızda olacaklar!" *** Bir hafta sonra öğretmen sınıfa girer girmez, öğrenciler yakınmaya başlarlar: " Hocam, bu kadar ağır bir torbayı her yere taşımak çok zor. Patatesler kokmaya başladı, insanlar tuhaf bakıyorlar ama!.." Öğretmen onlara hayatları boyunca unutamayacakları bir ders verir: "Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Ruhumuzu ağır yükler taşımaya mahkûm ediyoruz. Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir ihsan olarak düşünüyor ve en çok da kendimize yaptığımız bir iyilik olduğunu göremiyoruz!.." ***
“Üzerine ne kadar çok laf üretirseniz üretin, hiçbir zaman kendisinden söz etmeyi başaramayacağınız bir noktaya taşınmış durumda cinsellik. Bu nedenle, cinsel kimliğini deneyimleyen genç insanların durumu, hayatı boyunca eline tornavida alamayan birinin torna makinesinin başına geçmesinden hiçbir farkı yok. Ne yaşaması gerektiğini bilmiyor; öyle çok ima yüklenmiş durumda ki, cinselliğin “doğal” bir güdü olması gerektiğinden bihaber. Zaten yaşadığı dünyada en az ‘doğal’ olan şey cinsellik.”
Reklam
1,000 öğeden 441 ile 450 arasındakiler gösteriliyor.