Geri döneceğim, demirden kollar ve bacaklarla, kararmış derimle, öfkeli gözle: Güçlü soydan olduğumu düşünecekler, yüzüme bakarak. Altınım olacak: Aylak ve kaba olacağım. Sıcak ülkelerden dönen kıyıcı sakatlara bakar kadınlar. Siyasal olaylara karışacağım. Kurtulacağım. Şimdi lanetliyim ben, tiksiniyorum vatandan. En iyisi, şöyle esaslı bir sarhoş uyku çekmek, kumsalda. (...) Haydi ileri! Yürüyüş, yük, çöl, can sıkıntısı ve öfke!
Sayfa 107Kitabı okudu
Rimbaud, kendi kopuşu ile ilgili:
Bana politika haberlerinden söz ediyorsunuz. Ah, keşke bunların beni hiç ilgilendirmediğini bir bilseydiniz. iki yıldan fazla oluyor, elime bir tek gazete bile almadım. Şimdi bütün bu tartışmalar benim için anlamsız. Tıpkı Müslümanlar gibi inanıyorum, olacak olan olacaktır; hepsi bu.
Reklam
Ah! şu çocukluk yaşantım, her türlü havada, hayal aleminde yüzlercesine sade, en kayıtsız dilenciden daha kayıtsız, yersiz yurtsuz, eşsiz dostsuz olmaktan gurur duyup dolaştığım büyük yol, ne aptallıktı - ayrımına yeni varıyorum!
Rimbaud hk.
Ve asıl kopuşu edebiyata değil, insanlara karşı yaşadığı gün gibi ortadadır. Kendisi de birçokları için lanet bir adam olarak, herkese ve her şeye lanet etmiştir.
Mevsimler beni tüketsin istiyorum. İşte sana, Doğa, sana sığınıyorum Açlığıma, bütün susamışlığıma. Canın isterse besle beni, su ver bana. Yok hiçbir şeyim, bir tek kuruntum; Gülmek için eşe dosta, güneşe - Ama istemem hiçbir şeye güleyim; Özgür kalsın kara bahtım.
Akşamlar ağlatıyor! Ağladım, çok ağladım! Ay ışığı insafsız, güneşim acımasız: Buruk aşklar uğruna uyuşuk, esrik kaldım, N'olur bu gemi batsın! Deniz beni de alsın!
Reklam
Küfürleri bitip tütünleri de tükenince Ne yapacağım ben ey çalınmış yüreğim? Hıçkırık olacaklar hepsi meyhane türkülerinde Küfürleri bitip tütünleri de tükenince Bir meydan savaşı başlayacak zavallı midemde Yüreğim örselenmiş dalım kırılmışsa benim. Küfürleri bitip tütünleri de tükenince Ne yapacağım ben, ey çalınmış yüreğim?
Şair, bütün duyuları uzun süre, sonsuzca ve bilinçle karıştırarak, düzensizleştirerek kahinleşir. Yani, sevginin, acının, çılgınlığın bütün biçimlerinde; kendini arar, kendinde tüm zehirleri tüketir ve bunların yalnızca en özlü, en güzel kısımlarını tutar kendinde. Şairin, tam bir inanca, tam bir üstinsan gücüne gereksinim duyduğu, herkesin arasında en büyük hasta, en büyük cani, en büyük lanetli ve en büyük bilgin olduğu dille anlatılmaz işkencedir, acıdır bu! Çünkü, 'bilinmez'e ulaşmaktadır şair. Çünkü daha önce herkesinkinden daha zengin olan ruhunu işleyip geliştirmiştir!
Ona göre şair kendi duygularından ziyade, kendi benliğini aşan bir duygunun aktarıcısı, kendi dışında bir iradenin aracı olmalıdır.
Hangi koşulda olursa olsun sanata ve hayal gücüne sığınıyor, çevresine ördüğü zırhı hiçbir şeyin delmesine izin vermiyordu.
Reklam
Akdikenler üzerine bir saka sürüsü iniyor. Çalılık, güneş içinde. Sakalar güneşten öylesine mutlular ki, minik öğrenciler gibi çılgınca cıvıldaşıyorlar. Sıcak diyarlara göçmekte geç kalmış açgözlü, hamarat bir örümcekkuşu, esnek bir yabani gül dalına konmuş, gagasıyla tüylerini temizleyip keskin, kara gözleriyle avını gözlüyor. Ansızın havalanan bir toygar bir yabanarısını yakalayıp onu özenle bir dikene geçiriyor; fırsatçı kuş, küçük, gri, kafasını dört yana döndürerek yeniden beklemeye başlıyor. En içrek düşlerimin nesnesi, kâhin bir arıkuşu sessizce uçup gitti. İşte asıl yakalanacak kuş bu! Sürüsünden ayrılmış bir şakrakkuşu, azametli bir kızıl general gibi bir çalıda oturuyor, arada bir kara gagasını sallayarak öfkeli öfkeli bağırıyor.
Sayfa 140Kitabı okudu
"... İnsanların toplumsal eşitlik için o denli olgun olmadıklarını insan çabucak keşfeder. Eşitlik imkansızdır çünkü akıllı, zeki ve dürüst bir insanın hemen yanında, en az on tane aptal, geri zekalı, yüz tane de düzenbaz adam vardır." Isabelle Rimbaud
Dünya zaten onun için cehennemde ve insanlar cennete gidebilmek adına rol kesiyorlardı. Cennet onun gözünde çocukluktu, bir daha dönmeyecek çocukluk.
... İyilik ve kötülük, mutluluk ve mutsuzluk; ölüm karşısında dağılıp gitmektedir. Bu minvalde dini de, ölümü yok etmeye çalışan sahte bir umut şeklinde değerlendirir.
444 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.