Egemen olun kendinize; Herkes sizi anlamaz ve Toyluk bela verir size
Çözüm Bu Değil!..
~•~ Biri gelecekte kendini bekleyen sorumluluğun ağırlığından kederleniyor, bu kederini unutmak için bir nevi zehirli veya uyuşturucu maddeler dünyasına kapağı atıyor. Öbürü ise kendisini bekleyen geleceğin pek de alım şahım olmamasına, hatta gün geçtikçe daha da parlaklığını yitirmesine içerliyor, bu düşüşü önleyecek bir çare de bulamayınca ortalığı kasıp kavurmak gibi bir toyluk anarşizmine kaptırıyor kendini. ~•~
Reklam
Yalnız, şu dünyada gençlik kadar dik kafalı olan ne vardır ki… toyluk kadar da kör?
Sayfa 242Kitabı okudu
Reklam
'İçme,' demişti gene o meyhaneci bir ara. İç, ama adabıyla. Bu işi senden önce çok kişi yaptı. Bunun bir usulü kaidesi var. Bunu onlar deneye deneye buldular. Rakı mezeyle içilir. Yemekle demiyorum. Dikkat isterim. Mezeyle. Yok öyle işkembeyi doldurmak. Çatalının ucuyla alacaksın. Ağzının içinde bir lezzet, bir rayiha. Sirkeyle dereotu: çiroz yani. Biraz, şöyle belli belirsiz, sarımsak kokusu duyacaksın, ekşili patlıcandan mı, cacıktan mı gelir belli değil. Dişlere sıvaşmış beyaz peynirin dille, diş arasında halledilen o eşsiz tadı, bir gıdım ekşili patlıcan ve rakı! Rakı kendisini anlamayanı, kendisine itibar etmesini bilmeyeni hiç dinlemez vurur yere. Kaldırır vurur. Ama, ondaki sohbet, ondaki sevgi pınarı, ondaki eşsiz dostluk duygusu! Yeter ki anlayasın onu. Anladın mı benim dünkü çocuğum. Toyluk etmeyeceksin? Ziyan olursun.
Sayfa 306-307Kitabı okudu
"Ama bal gibi biliyorsun ki senin aklın onlarda değil,başka birinde... O ise seni hiç düşünmüyor." Gelgelelim şu dünyada gençlik kadar dik kafalı olan ne vardır ki ; toyluk kadarda kör? Gençlik, toyluk bana ,"Onunla bir arada olma ayrıcalığının sana vereceği mutluluk yeter de artar bile! O seni ister düşünsün, ister düşünmesin!" diyordu. Sonra, "Çabuk ol! Acele et!" Diye ekliyordu. "Elinde fırsat varken birlikte ol onunla. Birkaç gün, bilemedin, birkaç hafta sonra ondan ömür boyu ayrılacaksın!"
Sayfa 341Kitabı okudu
“Her erkek bir toyluk çağı geçirmiştir."
Sayfa 93 - Odalık PortreleriKitabı okudu
Ama toyluk, işlerin doğal akışına uyumsuzluk çağıdır dersek; sandığımdan daha toy, daha uyumsuz kalmıştım galiba.
Sayfa 27 - Adam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gelgelelim şu dünyada gençlik kadar dik kafalı olan ne vardır ki; toyluk kadar da kör? Gençlik, toyluk bana, “Onunla bir arada olmak ayrıcalığının sana vereceği mutluluk yeter de artar bile! O seni ister düşünsün, ister düşünmesin!” diyordu. Sonra, “Çabuk ol! Acele et!” diye ekliyordu. “Elinde fırsat varken birlikte ol onunla. Birkaç gün, bilemedin, birkaç hafta sonra ondan ömür boyu ayrılacaksın!”
Sayfa 270Kitabı okudu
"Gelgelelim şu dünyadaki gençlik kadar dik kafalı olan ne vardır ki; toyluk kadar da kör?"
Sayfa 341 - Can Yayınları, 22. BasımKitabı okudu
Şu dünyada gençlik kadar dik kafalı olan ne vardır ki ; toyluk kadar da kör?
Sayfa 341 - Can Sanat Yayınları, 29.Basım, NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE!Kitabı okudu
İnsanın en yalın gerçekleri görmesini engelleyen toyluk mudur, yoksa tutkudan saplantılar, önüne geçilmez hırslı istekler mi?
Sayfa 49 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Net
Karşımıza er­ken çıkmış insanları yolumuzun dışına sürerken, bir gün geri dö­nüp, onu deliler gibi arayacağımızı hiç hesaba katıyor muyuz? Ha­yat her zaman cömert davranmaz bize, tersine çoğu kez zalimdir. Her zaman aynı fırsatları sunmaz. Toyluk zamanlarını ödetir. Hoy­ratça kullandığımız arkadaşlıkların, eskitmeden yıprattığımız dost­lukların, savurganca harcadığımız aşkların hazin hatırasıyla yapa­yalnız kalırız bir gün. Bir akşamüstü yanımızda kimsecikler olmaz. Ya da olanlar, olması gerekenler değildir.
Sayfa 20
638 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.