"Ama nasıl başlarsın... Yalnız bir bebek başlayabilir.Sana bana gelince...Biz geçmişte kaldık.Bir öfke, binlerce düş; bütün bunlar biziz...Bu toprak,bu kızıl toprak biziz;sel yılları,toz yılları, kuraklık yılları, hepsi de bizleriz.Biz yeniden başlayamayız.Eskiciye dertlerimizi,ahlarımızı sattık."
Sayfa 109 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Dünyayla gözlerimin arasına gri bir toz bulutu giriyor, dünya benden uzaklaşıyor, beni istemiyor, öyle hissediyorum. Kalkıp buraya geliyorum.
Reklam
‘’Nüzhet bana yalan söyledi. Dünyanın hiçbir Nüzhet’i yalan söylememelidir.’’ Yılda en az bir kez Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’ndaki bu cümleyle Peyami Safa beni uykumdan uyandırır.. Yalana her şey isyan etmelidir. Eşya bile. Damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hatta yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır.
Gitmek mümkün olsa gitsem uzaklara Sevmesem seni bir daha Paramparça etsem yüreğimi cam gibi Sonra yaksam Savursam küllerini karlı dağlardan açık denizlerden Yine seni severdim toz toz Yine sana tapardım küllerimin ağırlığınca
Sayfa 34 - EverestKitabı okuyor
“Evet ama bu mantık evliliklerinin çoğu, gizli tutkular ortaya çıktığında toz gibi dağılıp kayboluyor”
Seyre dalmışız , çıkamıyoruz toz pembe hayallerden …
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.