“Cemil’in bütün gün evde ruhsal söküklerle uğraştığını da biliyordu Nazlı. Ev, iplik parçalarıyla, kırpıklarla dolu oluyordu, iki ucu bir araya getirilememiş hatıralarla ve partal fikirlerle. Yaşamak bu küçük evde de eksik kalıyordu; elli dört metrekare içinde Cemil’in yetişemediği, tamamlayamadığı şeyler vardı. Sessizlikler vardı. hissettiği şeyi tam o anda kimseye söyleyememiş Cemil’in kuytuya köşeye bıraktığı sessizlikler, yutkunmalar ve toz.”
Var mı dünyada günah işlemeyen, söyle; Yaşanır mı hiç günah işlemeden, söyle; Bana kötü deyip kötülük edeceksen, Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle . Ömer Hayyam I Kimi zaman, ağır ve iç karartıcı bir günün ardından inen Semerkant akşamında, işsiz güçsüz takımı baharat çarşısının yakınındaki çifte meyhane çıkmazında volta atmaya gelirdi. Amaçları güzel kokulu Soğd şarabının tadına bakmak değil, geleni gideni kollayıp çakırkeyif olmuş bir içkiciyi yakaladıkla­rında tepesine çullanmaktı. Kurban, toz toprağın içinde sürük­lenir, yemediği küfür kalmaz ve baştan çıkarıcı şarabın yüzün­deki yalazlanmasını sonsuza dek hatırlatacak cehennem ateşle­rinde yanması için beddualar edilirdi. Rubaiyat yazması, 1072′nin yaz aylarında yaşanan böyle bir olayın sonucunda doğacaktı. O sırada Ömer Hayyam yirmi dört yaşındaydı, Semerkant’a geleli çok olmamıştı.
Reklam
576 syf.
10/10 puan verdi
Dan brown yine yaptı yapıcağını ortaığı toz duman etti
Cehennem
CehennemDan Brown · Altın Kitaplar · 201325,9bin okunma
kapak kapanır sayfalar içinde kalır üzerinde biriken yıllar üzerinde biriken toz adedince anı hatırlanır insan,nisyana galebe çalmıştır bu kez canlanan hatıralar çıkmıştır sahneye rejisör,hadi dağıt dağıtta oynayalım son kez perde kapanıncaya,prens prensesi öpünceye dek
Onu dikkatle izliyordum. Hala gülümsüyordu. Bu kadar güzel birinin gerçek olabileceğine inanmak çok zordu. Onun ani bir toz bulutu içinde kaybolmasından ve bu rüyadan uyanmaktan korkuyordum.
Sayfa 80
"Ölümün hak ve gerçek olduğunu aramızdaki çocuklarla kediler bile bilirken, biz onu yine de, kolay kolay yaklaştırmayız kapılarımıza, kondurmayız sevdiklerimize... Oysa her bükülmesi zamanın, ölümden haber veren birer ayet gibi inmektedir günlerin ve gecelerin üstüne... Bükülür, bükülür, bükülür de zaman yine toz kondurmayız yeryüzü günlerimize... Vedanın içli dokunuşu, hep uzaktır kullara..."
Sayfa 293Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.