Şiddete Hayır !!!
Kadınım ben bayım…! Sana göre bir et parçası.Bir çift göz, kırmızı bir dudak. Geçip giderken yanından kalçasını süzdüğün, göğüs ölçüsünü merak ettigin, frikik verecek mi diye elbisesine dikkat kesildiğin , eteğinin boyundan karakterini analiz ettiğin, flört sayısına göre değer biçtiğin ,kahkasının şiddetinden notunu verdiğin ,hevesini alana kadar peşinde gezdiğin KADINIM. Ruhundan, düşüncelerinden, yüreğinden bir haber yaşadığın koluma yakışsında soluma yakışmasın dediğin kadınım…🌹💃 Bak şimdi aynaya hangimiz daha aciziz? Kadına el kaldıracak kadar küçülen sen mi Yoksa her vurduğunda ayağa kalkan ben mi? #25KasımKadınaŞiddeteHayır#
Derin Uyku | Aralık ayı hikaye yazma etkinliği
"Ders bitmiştir. Size verdiğim sunum ödevlerini unutmayın önümüzdeki hafta onlardan not vereceğim. İyi akşamlar." Profun bu sözleriyle kafasını önündeki masadan kaldırdı. Yine ağlamıştı, kimse fark etmemişti,  her zamanki gibi sessizce dökülmüştü gözyaşları, kimseyi rahatsız etmeden. Notlarını toparladı çantasını ve ceketini alıp
Reklam
hipnoz
“Şimdi gözlerini kapatıyorsun. Sadece sesime odaklan. Ben 10’a kadar sayınca derin bir uykuya dalacaksın. Bu derin uykuda sadece sesimi duyacaksın. 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10.Ve uykudasın” Aslında hikaye böyle başlamadı. Hikayenin nasıl başladığını da hatırlamıyorum. Çünkü unuttum. Unuttuklarımı hatırlamam için hipnoz uyguluyor doktor bana. Kendime
Utanarak söylüyorum, elime kalem almadan birkaç takvim eskittim yine. Temiz bir sayfanın köşesine tarih atmadan birçok kahkahanın keyfini çıkardım, birçok göz yaşını kısacık zamanlara sığdırdım. Bolca uyudum, uyandım. Yürüdüm ve koştum. Bazen durdum, uzun uzun soluklandım. Bazen yoluma devam ettim, bir süre soluksuz kaldım. Hep gökyüzüne baktım, kimi zaman bulutlarla kimi zaman yıldızlarla karşılaştım. Bazen güneşi selamladım, bazen dolunayı kucakladım. Sayısız fotoğraf çektim. Yaprakları, dalları, gölleri ve kuşları yakaladım. Hep kollarımı açtım, her şeyi kucakladım. Durdum ve devam ettim. Yoruldum ve pes ettim. Cesaretlendim, nefessiz kalana değin koştum ve buraya kadar geldim. Balkonumda oturdum, kalemimi aldım ve mavi defterimin sayfalarını çevirdim. Bunca zaman sonra kelimelerimi serbest bırakıverdim..🎈
Ölümsüz Öğretmen Kubilay
Ben, Mustafa Fehmi KUBİLAY, Yirmi dört yaşındayım; Henüz ilkbaharındayım yaşamın, Kökleri burgu gibi, dalları kıpır kıpır, Yaprakları tiril tiril bir fidanım... Çiçeği burnunda CUMHURİYET'im Sırtında Osmanlı'nın borç yüküyle
Poyraz Ayrıç

Poyraz Ayrıç

@PoyrazA
·
11ay
-Menemeni yakın!
Ruh Günlükleri...
Bir akşam üzeri, tarihlerden ayın bilmem kaçıydı. Gece oturaklı siyahını henüz gökkubbeye tam boyamamış, günü geceye çevirmeye hazırlanan alaca mavisiyle semada yerini alıyordu. Kış soğuğunu yalancı çıkaran serin bir hava tenime değiyor üşür gibi yapıyordum. İçim titriyordu ama üşümüyordum. İçimdeki öfke ateşinin kozu gittikçe harlanıyor yakmıyor
Reklam
776 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.