rüyamda uçak yolculuğu için perona gidiyorum elimde 4 kiloluk bingomatik toz deterjan var. öyle yürüyüp gidiyorum kimse de bişey demiyor. işkilleniyorum, sağıma soluma bakıyorum herkesin üstünde gömlek var altında şort? uçak kalkıyor ama yükselmiyor, pilot anons yaparken ankara dediğini duyuyorum ama deniz var? derken bir anda uçak suya dalıyor. herkes çığlık çığlığa. ben şöyle bağırıyorum ' BEN ANLAMIŞTIM BİNGOMATİĞİ UÇAĞA SOKMAZLAR NORMALDE.
Seyid Ali Hamanei'nin dilinden Ebu Hamza Somali duası... Kabirden çıplak, zelil ve yaptıklarımın ağır yükünü sırtımda taşıdığım bir vaziyette çıkacağım ana ağlıyorum! O gün (şaşkınlık içerisinde) bazen sağıma ve bazen de soluma bakacağım. O gün herkes kendi işiyle meşgul olacaktır. O gün herkesin kendine yeter bir işi vardır. Nice yüzler o gün parıl parıl parlar, güler ve sevinir. Ve nice yüzler o gün toz toprakla bulanır; üstlerine bir karanlık çöker ve zillet kaplar. Allah’ım! Hüccetim kesilip, delilsiz kalacağım; dilimin sana cevap vermekten âciz kalacağı ve sorgulaman karşısında aklımın karışacağı gün (kıyamet günü) bana acı. Ölüm döşeğine düştüğümde ve dostlar başıma toplanıp beni sağa sola hareket ettirdiklerinde bana merhamet et. Gusül için yatırılıp, salih komşularım tarafından sağa sola çevrildiğimde bana lütufta bulun. Cenazem akrabalarım tarafından taşındığında bana merhamet et. Bu dünyadan ayrıldığımda ve senin huzuruna varmak için tek başıma kabre koyulduğumda bana ihsanda bulun AMİN
Reklam
EN ESKI YAZILARIM 1.
Saçmasında vurulduğun mazi namın olur Denizinde sarıldığın sinsi ahın olur Fırtınasında savrulduğun serseri zamanın Toprağında kuruduğun mezarın olur 
Kaşanlıyım fena sayılmaz yaşamım… bir parça ekmeğim, bir parça zeka, iğne ucu zevkim var bir anam var yapraktan daha iyi dostlarım var akan sulardan daha hoş ve bir tanrım var buralarda bir yerde bu şebboyların arasında, bu uzun çamın altında suyun bilinci üzerinde, yasasında bitkilerin. ben Müslümanım kıblem bir kızıl gül namaz yerim pınardır,
GÖRÜLMEYEN YANSIMA Önceden hep bir derdim olsun istersin. Hepsinin üstesinden gelebileceği mi düşünürdüm. Ama hayatın hiç bu kadar acımasız olacağını düşünmemiştim. "ne olabilir ki dert olarak ne olabilir ki" derdim. Sanırım isteğim yerine geldi. Halbuki çocuktuk böyle düşünürken bir sorumluluk yoktu ki üzerimde hayatın bir yükü yoktu
Cumamız Mübarek Olsun...
HAYIRLI CUMALAR... Ey Rabbim! Ben, gizlide senden hayâ etmeyen utanıp çekinmeyen, açıkta seni gözetmeyen zavallıyım. Ben, büyük musibetler sahibiyim. Ben, Mevlasına karşı çıkan cüretkârım. Ben, gökyüzünün güçlü Rabbine isyan eden biriyim. Ben, büyük günah yolunda malını harcayanım. Ben, büyük günahlara doğru koşanım. Bana mühlet verdin, kendime
Reklam
Ergenlik çağındaydım yerlerde, kendi ruhumun kişiliğini  arıyordum...  ortalık toz dumandı da ondan Sonrası malum. beni ayırmak istediler. sağıma-soluma direndim. burnumun dikine bir yol buldum sağ yanıma yalanlarımı sol yanıma doğrularımı attım... Niye mi?  çünkü;  ben bir solağım.... V#V
Toz Soluma
Binalara daha yakın yürüyen yayalar, kaldırımın yol tarafından yürüyenlere kıyasla yüzde 10 daha az ince toz solurlar.
Sayfa 40 - NTV
"Türkiye'de romanın zaten hiç var olmadığından", "Türk romanının yapaylığından" söz ediyor kimi eleştirmenler? Kendi romanlarını bu kadar sistematik olarak yok sayan, toz kılan başka bir memleket var mı acaba? "Kıyamet Merakı" hâkim sosyal bilimlerde ve edebi çevrelerde, illaki bir şeylerin öldüğünü ilan edecek kimileri. Sen İsrafil değilsin ki elinde Sur'un üflüyorsun, "roman öldü, roman öldü, roman öldü". Bakınıyorum sağıma soluma, sahi mi, ölmüş mü roman, ne zaman, nasıl, niye haberimiz olmadı? Türk romanının öldüğünü ya da zaten hiç var olmadığını iddia eden eleştirmenlerin ne okuduğunu çok merak ediyorum. Herhalde önce okuyup sonra sonuç çıkarmak yerine, önce sonuç çıkarıp sonra da malum sonuçlarını değiştirmemek için hiçbir şeyi okumamak yolunu seçiyorlar.
Eylül Kanayan Bir Çocuktum Ben
İşkencenin şiiri yazılabilir mi? Hem kurbanı, hem tanığı olunduğunda sanıldığı gibi hiç de kolay olmuyor. Kâğıda kaleme hiç uzanamadığım günler oldu… Bazı günler “Eylül kanayan bir çocuk” gibi “çok kan kaybederek” tek bir cümle dahi kuramadan saatlerce takılıp kaldığım oldu şiirin başında… “Yüreğimin kıyısına mavi mavi dalga dalga çarpan kadın…
Reklam
‘’Bıldırcın sûretine bürünerek uçan hayat, yanıma yaklaşıp timsahı andıran dişlerini gösteriyor. Ben bıldırcın postuna bürünmüş bir timsah olan hayata karşı, kürdan kuşu olmayı yeğliyorum. Ufak çok ufak eğilip tüm köleliğimle timsahın dişlerini temizliyorum. Timsah tüm oburluğuyla ağzını bana açarken, çok tehlikeli bir yere tek başına özel izinle girmenin gururunu yaşar gibi oluyorum, yalancı gururunu! Çevredekiler şaşkınlıkla seyre dalmışken beni, ben işimi bitirip göğsümü kabartarak ve kanatlarımı çırparak sağıma soluma bakmadan yükseklere, çok yükseklere uçuyorum. Gagamda timsahtan artıklar, karnım yalandan doyuyor. Yalandan kıskanıyor beni diğer kuşlar. Bir an başak gibi dimdik olduğum günleri hatırlıyorum, ümitli ki bıraksalar göklere uzayacak. O zamanlar, bazen uçuşan, nereye gideceğini bilemeyen böceklerin uğradığını, bazen püfür püfür esen yelin beni ürküttüğünü ki boynumun ince, gövdeminse sert olduğunu hatırlıyorum. başak dedimse de öyle sessiz değil! İçinde azimle, hırsla oynaşan küçük buğdaycıklara toz kondurmayan, böcekleri rüzgârın hafif esmesiyle savuran bir başak! Buğdaylara gebe bir başak, ekmeğe, tere, emeğe gebe… Ama parça parça gelen zehirli yemlerin bir gün boynumu bükeceğini hesaba katmadan savruluyorum. Rüzgârın küçük oyunlarıyla mutlu oluyorum. Bilmiyorum ki bir gün gövdemdeki tecrübe emici buğdaylar büyüyecek, belimi bükecek, bir tırpan koparıp gövdemi havaya savuracak! Ben böyle bir başak olduğumu, bir zamanlar gövdesine, toprağına, suyuna ve güneşine tutkuyla bağlı; boşken dimdik, doluyken boynu bükük bir başak olduğumu anımsıyorum birden.
Bilinmezlik
Kayboldum bu bilinmezliğin içinde Sağıma baksam toz duman Soluma baksam yıkılmış duvarlar Çaresiz çaresiz yürüyorum yağmurların altında Gel kurtar beni Bir gülümse Bir dokun ellerime Beraber kaybolalım bu bilinmezliğin içinde.. @elifozlemmtorun
Resim