SAE'nin iki temel ayak üzerine kurulduğunu biliyoruz: Hissetme yetisini inceleyen transandantal estetik ve düşünme yetisini inceleyen transandantal mantık. Transandantal estetik, görünün zemini olan saf görüyü, a priori görü formları olarak uzay ve zamanı araştırıyor. Transandantal mantık da, saf düşünmeyi konu alıyor; ve transandantal analitik ve transandantal diyalektik olarak ayrılıyor. Transandantal analitik, anlama yetisini (Verstand) ve onun ilkelerini; transandantal diyalektik, aklı (Vernunft) ve onun ilkelerini ele alıyor. Transandantal estetik, hissetme itibariyle temsil edilme ilişkisinin a priori tarafını, transandantal mantık da, düşünme itibariyle temsil edilme ilişkisinin a priori tarafını araştırıyor.
Wittgenstein’ın saf sezgisel oransallığı klasik mimarlık geleneği onaylar çünkü, göreceğimiz gibi, ona göre estetik sezgi kozmik, transandantal düzenden meydana geliyordu.
YAZINSAL BİR
ŞEYTAN ÇIKARMA PROGRAMI (MEIER, JEAN PAUL, KLINGEMANN)
Aydınlanma Şeytan mitini kültür tarihinin kaidesinden söküp at mışhr. Bu ikonakmcı hareketin başlangıç noktası kötülüğün var
_Bizler sırlarla dolu bir evrende bir rüyanın rüyasını görmekteyiz. Gerçekte bildiğimiz hiçbir şey yoktur. Bildiğimizi sandığımız şey sadece olaylardır. O olaylar ki, bilmediğimiz bir objeyle asla
Bedenle özdeşleşiyorsan, isteklerin farklı olacaktır; o zaman tek isteğin, tek arzun yemek ve seks olacaktır.
Bu ikisi hayvani, en aşağıdaki arzu- lardır. En aşağıdaki diyerek onları kınamıyorum,