The Identity Trap ....!!!
Instead of constantly chasing after the latest trends and modeling our desires on what others find exciting, we should spend our time getting to know our own tastes and desires better, so that we can distinguish what is something we truly need or want from that which has been manufactured by advertisers or viral effects. ¤ Sürekli olarak en son trendleri takip etmek ve arzularımızı başkalarının heyecan verici bulduğu şeylere göre modellemek yerine, zamanımızı kendi zevklerimizi ve arzularımızı daha iyi tanımaya harcamalıyız, böylece gerçekten ihtiyaç duyduğumuz veya istediğimiz şeyi daha önce sahip olduğumuzdan ayırt edebiliriz. reklamverenler veya viral etkiler tarafından üretilmiştir.
“Life is not fair, it never was and it is now and it won’t ever be. Do not fall into the trap. The entitlement trap, of feeling like you’re a victim. "You are not.” *---- "Hayat adil değil, hiçbir zaman adil olmadı, şimdi de öyle ve hiçbir zaman da olmayacak. Tuzağa düşmeyin. Kurbanmışsınız gibi hissetmeye dair yetki tuzağı. "Sen değilsin."
Reklam
Bu Proust'un sloganı olabilirdi: n'allez pas trap vite.(çok hızlı gitme)
I wanted to take all his pain as mine, only if I could.
Most people never see the trap they are in.
Sayfa 40
Reklam
I'm glad we ended it the way we did. She'd saved me the expense of a divorce.
The trap of traps, the almost inevitable trap, is the social one. Everywhere, always, in everything, the social feeling produces a perfect imitation of faith, that is to say perfectly deceptive. This imitation has the great advantage of satisfy­ing every part of the soul. That which longs for goodness believes it is fed. That which is mediocre is not hurt by the light; it is quite at its ease. Thus everyone is in agreement. The soul is at peace. But Christ said that he did not come to bring peace. He brought a sword, the sword that severs in two, as Aeschylus says.
Yaşamak, kursağında pişmanlıklar ölmek anlamına geliyor. Fransız şairin dediği gibi, Le temps d'apprendre à vivre il est déjà trop trap, yaşamayı öğrendiğimizde çok geç kalmış oluyoruz.
Sayfa 187Kitabı okudu
Rapçilere :) Okuyunca kıymetini anladım.
Bu tartışmada yeni rap, temalarının sığlığı ve Batı özentiliğine dayandırılan bir anlatım zayıflığı, lirikal sefalet ile suçlanıyor. Ben de bu suçlamayı Türkçe rapin söz hazinesini ve varsa Türkçeye katkılarını incelemek suretiyle ele aldım. Basit bir kodla vikipedi entry'si olan 25 Türkçe rapçi'nin top 20 şarkısının sözlerini çektim, ardından da her bir sanatçıyı kullandıkları özgün kelime gövdesi sayısına göre sıraladım. (Not düşmek adına, maddebaşlarını değil kelime gövdelerini saydım, misal, karar, kararlı ve kararsız ayrı özgün kelimeler olarak sayıldı.) Bu sıralamaya göre tahmin edilebileceği üzere new school rap ile old school rap arasında büyük bir fark var. En dipte 1300 kelime civarında Eypio’nun nakaratlı arabesk rapi ve Ben Fero'nun Migos stili hece rapi var, bu banttan sonra sıralama 1600 kelimeden 1900 kelimeye kadar çeşitli trap ve modern rap temsilcileri tarafından dolduruluyor, Ezhel, Ceg, Gazapizm hep bu aralıkta. Bu rap sıralamasının arasına 'prestij edebiyat'ın temsilcisi olarak Orhan Pamuk'tan 'Cevdet Bey ve Oğulları'nın yaklaşık 10.000 kelimeye tekabül eden ilk 6 bölümünü ekledim, bu 10.000 kelimede özgün gövde sayısı 1974, Türkçe rapin müzikal şiir iddiasına yakışır bir biçimde 25 rapçinin 10'u kelime kullanımı bakımından Orhan Pamuk'u geçmiş gözüküyor. (Hatta önemli bir not olarak, Saian ve Allame, 7000'e yakın toplam kelime ile Pamuk'un bu skorunu geçmiş.) Bu 10 sanatçı içerisinde Patron hariç, Modern rapten çok da şaşmış isimler yok.
123 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.