Sabahattin Ali bir diksiyon yanlışı yakaladı mı, düzeltmeden duramazdı.
"Bu yüzden Aliye Hanım bana fena içerliyor. Karı koca ağız tadıyla kavga bile edemiyoruz. Kavganın en can alıcı yerinde tutup diksiyon yanlışlarını düzeltiyorum." diye arkadaşlarına yakınır.
✓✓
Cemil Meriç , hayatı boyunca okuma tutkusundan vazgeçmedi.
Gözleri göremeyene kadar okumaya devam etmiş, gözleri görmese de başkalarına okutturmuş, onların yardımıyla yazmıştır.
✓✓
Sezai Karakoç, fotoğraf çektirmeyi sevmez, tüm fotoğrafları onun haberi olmadan çekilirdi.
İmza vermekten, kitaplarını imzalamaktan hiç hoşlanmazdı. Okurun onu okuması onun için yeterliydi.
✓✓
Yaşar Kemal'in babası, evlatlık edindiği bir çocuk tarafından , bilinen hiçbir neden yokken hançerlenerek öldürülür.
Bu vakaya tanık olan yazar, 12 yaşına kadar kekeleyerek konuşmuş, hayatı boyunca travma sebebi olmuştur.
✓✓
Cemal Süreya'nın gürültü sever olduğu, ancak gürültü varken yazabildiği, bunun çocukluğundan gelme bir özellik olduğu bilinir.
Sessiz ortamlarda yazamayan şair, odaklanabilmek için radyo, televizyon açardı.
Korkma sakın, ey insan, dehşete kapılma,
Ne sağa bakın ne de sola,
Yürüdüğün bu sonsuz yolda,
Yok Geceden Başkası.
**•̩̩͙✩•̩̩͙*˚ ˚*•̩̩͙✩•̩̩͙*˚***•̩̩͙✩•̩̩͙*˚ ˚*•̩̩͙✩•̩̩͙*˚*
Bir aile travması sonrasında yaşadığı duygusal çöküşle içinde bulunduğu bu boşlukta kendini yeniden hayata bağlayacak bir şey bulma ümidiyle hayatı ve insanları sorgulama evresinde olan bir adam; geceyarısı bir eğlence mekanında karşısına çıkan bir kadının etkisiyle bazı duyguları ve anıları yeniden canlanır.
Yüksek beklentiye girilmeden okunacak travma sonrası hissizliğin, insanlara yabancılaşmanın, kendi içine düşmüşlüğün güzel bir kurgusu. Okumayı düşünenlere öneririm.
Yok Geceden Başkası
Çölün değişmeyen enginliğinde tek başına duran biri kalabalık şehrin sonsuzluğunda kaybolan biri kadar yalnız değildir.
"...duramıyorum, yoksa düşerim.
Ve düşersem boğulurum çünkü yüzmeyi unuttum."
"Romandaki temel eksen, iktidarın çevresinde ışık görmüş pervaneler gibi dönen insanlar üzerine kurulu. İktidar; insanları değiştiriyor. İktidar görkemi öyle bir şey ki, bakışıyla her canlıyı kımıltısız hale getiren bir engereğin bile gözünü kamaştırıyor.
Zülfü Livaneli
Merhabalar... Zülfü Livaneli'nin özellikle tarihi
“Aşırı bağımsızlık, yani neredeyse hiç kimseden yardım istememe durumu, hiç kimsenin bizi umursamadığına ve eninde sonunda terk edileceğimize inandığımız için herhangi bir bağ kurmaktan ümidimizi kestiğimiz bir travma tepkisidir.”
—