Garibim; Ne bir güzel var avutacak gönlümü, Bu şehirde, Ne de bir tanıdık çehre; Bir tren sesi duymaya göreyim, İki gözüm, İki çeşme.
Tren düdüğünün, tıpkı yok edilişe taşıdığı mutsuz yükün yardım çığlığına benzer ürkütücü bir sesi vardı.
Reklam
Garibim Ne bir güzel var avutacak gönlümü Bu şehirde, Ne de bir tanıdık çehre; Bir tren sesi duymayagöreyim, İki gözüm, İki çeşme.
Yaşamak hoşuna gidecek mi? Evet desene. Evet ve yine evet. Güneşte yürümenin hazzı, yağmurda yürümenin haz­zı, yolculuğa çıkmanın, yemenin hazzı. Yüzmenin. Tren sesi duymanın? Birkaç metre kazmak yeter. Toprak, çürümüş top­rak, tuğla ve taş, çimento ve alçı. Bir taşı yerinden çıkarma­yı becerebilirsin. Otto'dan kaçmayı, bahçenin çimenlerinde gürültü etmeden sürünmeyi, elektrikli çiti aşmayı becerebi­lecek misin? Yola bakmayı becerebilecek misin? Yaşama ka­çabilirsin, ölüme kaçabilirsin. Ya sonra?
Garibim; Ne bir güzel hava var avutacak gönlümü, Bu şehirde, Ne de bir tanıdık çehre ; Bir tren sesi duymayagöreyim, İki gözüm, İki çeşme.
Sayfa 50 - YKY YayınlarıKitabı okudu
Hicret I
Damlara bakan penceresinden Liman gorünürdü Ve kilise çanları Durmadan çalardı, bütün gün. Tren sesi duyulurdu yatağından Arada bir Ve geceleri. Bir de kız sevmeye başlamıştı Karşı apartımanda. Böyle olduğu halde Bu şehri bırakıp Başka şehre gitti.
Sayfa 37 - İstanbul, Kasım 1937 (Varlık, 15.12.1937)
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.