"Yakında" dehşet veren bir söz. Bu "yakında", geleceği sıkıştırıp eziyor, onu küçültüyor, kesin bir şey yok, hiçbir şey yok kesin olan, tam bir güvensizlik. Hem hiçbir şey değil hem de her şey "yakında”. “Yakında” her şey, "yakında" ölüm.
"Yakında, diye düşündü, korku içine işledi derin derin. Hem korku hem de kayıtsız şartsız gerçek. Bir daha hiçbir zaman diye düşündü, hiçbir zaman göremeyeceğim bu istasyonu, son saniyeye dek sövdüğüm bu dostumun yüzünü bir daha hiç göremeyeceğim ... hiç .... Yakında!"
"Görünüşte laf olsun diye söylenmiş bazı sözler birdenbire hileli bir havaya bürünür. Gelişigüzel bir konuşmanın düşüncesiz boşboğazlığından, çokluk ölüme giden bir trendeki ayrılık konuşması sırasında duyulan şu müthiş kasvetli ve donuk sözler, bütün kaderle ilgili şeylerin korkunç, aynı zamanda da sihirli gücünü birdenbire gören söz sahibinin üzerine kurşundan bir dalga gibi çöker. Sevdalılarla ölüme adanmış erler, içleri hayatın kozmik kudretiyle dolmuş olanlar bu kuvvete sahip olurlar bazen ayırdına varmaksızın, âni bir parıltıyla ‘taltif’ edilir, bir yük altına girerler, o sözler gittikçe çöker, çöker içlerine."