Duyduk Yunan General Trikupis esir düşmüş, perişan halde Mustafa Kemal teselli etmiş kendisini, gurur duyma gel de
Sayfa 209 - Lejand yayınları
Frangou'nun "General Trikupis'in yarın için emirleri nelerdir? " sorusuna subayların verdiği cevapsa şaka gibidir:"General yazılı olarak emirlerini yarın gönderirler." Yaşanan kıyamet gününde kendileri için bir "yarın" olmadığının hala farkında değillerdir.Her iki grubun birbirleriyle iletişim kurabildiği o mucize anında nihai kararlar almamış,taktik belirlememiş olmanın bedelini iki gün sonra çok ağır ödeyeceklerdir .
Reklam
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Kitabı okumadan önce beklentim daha büyüktü. Daha çok röportaj ve bilgi bekliyordum. Konu Atatürk olunca, insanın yetinesi gelmiyor. Öncelikle tek taraflı röportajlar yok. Birazda kızgın olanlar var. Sonuçta, bir karar herkesi memnun etmez. Tarihi az bilen insanlar, Mustafa Kemal 'in Cumhuriyet'i kurmadan öncede, kurduktan sonra da nasıl bir muhalefetle karşılaştığını bilmez. Örneğin, Başkomutanlığı nasıl aldığını dahi bilmezler. Zannediyorlar ki; Ben başkomutan olmak istiyorum dedi, başkomutan oldu. Yok o işler öyle değil efendim, hem de hiç değil... Küçük küçük anılardan yola çıkılarak hazırlanan bu kitapta, çok değerli hatıralar ile karşılaşacaksınız. Muhtemelen en merakla okuyacağınız hatıra, General Trikupis'in anlattıkları olacaktır. Sayfa sayısı olarak daha fazlasını isteyeceğiniz, daha çok hatıra isteyeceğiniz bir kitap. Kitabı bitirdikten sonra arkasına yazmış olduğum not'tan kısa bir alıntı; "Yüce ATATÜRK; Senin fikirlerinle yaşıyoruz, Seni anlıyor ve hissediyoruz. Seni hiç görmemiş olsak da, Her zaman kalbimizde hissediyoruz. Rahat uyu Yüce ATATÜRK, Rahat uyu PAŞAM. İlelebet Payidar kalacak CUMHURİYET!" Herkese iyi okumalar...
Bana Atatürkü Anlattılar
Bana Atatürkü AnlattılarHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 2010206 okunma
Ağustos zaferleri - İlber Ortaylı
Ağustos ayının Türkiye tarihinde önemli meydan muharebelerinin ve zaferlerinin ayı olduğu bilinir.
İlber Ortaylı
İlber Ortaylı
Ağustosun bu alanda bereketli bir zafer kronolojisi göstermesi bir tesadüf değil; zamanın savaş teknolojisi ve Türk ordularının belirli bir stratejik alışkanlığı bu ay üzerinde bazı savaşların yığılmasına
30 Ağustos Zafer Bayramı
—BAŞKOMUTAN SAVAŞI— “Efendiler, 26/27 Ağustos günlerinde, yani iki gün içinde düşmanın Afyonkarahisar güneyinde 50 ve doğusunda 20-30 kilometre uzunluğundaki sağlamlaştırılmış cephelerini düşürdük. Yenilen düşman ordusunun bütün kuvvetlerini, 30 Ağustos’a kadar Aslıhanlar civarında kuşattık. 30 Ağustos’ta yaptığımız savaş sonucunda (buna Başkomutan Savaşı adı verilmiştir) düşmanın ana kuvvetlerini yok ettik ve tutsak aldık. Düşman ordusunun başkomutanlığını yapan General Trikopis (Trikupis) de tutsaklar arasında bulunuyordu. Demek ki, tasarladığımız kesin sonuç beş günde alınmış oldu, 31 Ağustos 1922 günü ordularımız ana kuvvetleriyle İzmir yönünde yol alırken, diğer kısımlarıyla da düşmanın Eskişehir ve kuzeyinde bulunan kuvvetlerini yenilgiye uğratmak üzere ilerliyorlardı.” MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Sayfa 454
Trikupis bir yıl boyunca Kayseri'de tutuldu. Esir kampı değildi, Kızılay kampıydı. Neredeyse silahlı nöbetçi bile yoktu. Hemen gönderilseydi, Yunanistan'da iç hesaplaşma başlamıştı, kesinlikle asılacaktı. Bu nedenle, savaş tamamen sona erene kadar bekletilecek, Yunanistan'da sular durulunca gönderilecekti. Böylece, hem Trikupis'in hayatı kurtarılmış olacak, hem de esir değişiminde kullanmak üzere büyük bir koz tutulmuş olacaktı.
Sayfa 413Kitabı okudu
Reklam
Talih mi, bicimik alayım:)
Aristotelis şöyle demiştir . • Fıçı dolusu akıla, bir damla talihi tercih ederim.
Nikolaos Trikupis
-İnönü, beni yanına alarak Mustafa Kemal’in huzuruna çıkardı. Yunan Orduları Başkumandanlığına tayin edildiğimi de bu sırada öğrendim. Atatürk beni mert bir askere yaraşır bir şekilde kabul etti.Teessür ve heyecan içindeydim.İnönü beni kendisine takdim etti.Gazi’nin bu esnadaki sözlerini hiç unutmayacağım: “Üzülmeyin General,”dedi.“Siz vazifenizi sonuna kadar yaptınız.Askerlikte mağlûp olmak da vardır.Napolyon da vaktiyle esir olmuştu.Size karşı büyük bir hürmet hissi besliyoruz.Burada kendinizi esir addetmemenizi rica ediyorum. Misafirimizsiniz.Yakında her şey düzelecektir.Buyurun, istirahat edin."
Öylesine kibirlidir ki ne cephedeki Trikupis'in uyarılarına kulak verin ne de Türklerin taarruza geçme olasılığına kafa yorar. Bu gereksiz özgüven nedeniyle ordusunun yok oluşunu İzmir'den izlemek zorunda kalacaktır.
155 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.