Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İsminizi Japonca olarak yazın; A= ka B= tu C= mi Ç= in D= te E= ku F= lu G= ji H= ri i= ki J= zu K= me L= ta M= rin N= to O= mei Ö = mo P= no R= shi S= ari Ş = ke T= chi U= do Ü = na V= ru Y= fu Z= zi
Kimbilir bir daha ne zaman sokulacağız birbirimize, Ay aydınlatırken kuruyan lekelerini gözyaşlarımızın, perdelerinde? TU FU
Reklam
Y ahora después de tenerte tan cerca y reconocer que te fuiste con otra mujer Yo sólo fuí un querer Ese alguien para ti que te hace sonreír Yo no existo en tu mundo pues ya Te olvidaste de mí.
"Tu le poet son fu!"* Bütün şairler çılgındır.
Sayfa 80 - Can yayınları, günümüz Türkçesi
Fazlasına gerek yok
Eğer yay kullanacaksanız en sağlamını seçin. Eğer ok kullanacaksanız en uzununu seçin. Biniciyi vurmak için önce atını vurun. Bir çeteyi ele geçirmek için önce liderini yakalayın. Bir ülkenin sınırları olduğu gibi adam öldürmenin de sınırı vardır. Eğer düşmanın saldırısı durdurulabilirse [başına indirilen bir darbeyle], neden gerekenden fazla yaralı ya da ölü verilsin? Çin §airi Tu Fu, Tang Hanedanı, VIII. Yüzyıl.
Böyle sözleri anlayabilmek için, şair olmak gerektiğini düşündü ve kendisinin de bir şair olmadığına bir aralık üzülür gibi olduysa da bu duygusu uzun sürmedi: "Tu le poet son fu!(Bütün şairler delidir!)" diyerek, bu eksikliğinin de tesellisini buldu.
Reklam
Hz. Peygamber şöyle buyurmuş: "Rabbim bana dokuz ahlâkla ahlâklanmamı, dokuz hasleti, dokuz huyu ahlâk edinmemi emrediyor. Ben de size ey ümmetim, bu dokuz huyu ahlâk edinmenizi emrediyorum. Birinci haslet: "Haşyetu'llah." Gerek vahdette, gerek kesrette Allah'dan korkacaksın. Gerek yalnız başına kaldığında ve gerek halkın arasında,
187 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Önsöz Kısaltmalar Giriş 1- Boyların Önemi Hakkında 2- Boyların Tarihi Gelişimi 3- İncelenen Boyların Coğrafi Sınırları 4- Kaynakların Değerlendirilmesi Ting-Ling'LER
Çin Kaynaklarına Göre Eski Türk Boyları
Çin Kaynaklarına Göre Eski Türk BoylarıAhmet Taşağıl · Türk Tarih Kurumu Yayınları · 201397 okunma
Reklam
Ney diğer enstrümanlara benzemez. O yüzden ney için çalmak yerine üflemek tabiri kullanılır. Burada üflemenin mecazi bir anlamı vardır. Allah , insanı yaratırken insan ruhunu üfleyerek yaratmıştır , bunu unutma. Muhakkak flüt çalmışsındır. Hiç dikkat ettin mi ? Flüt çalarken ağızdan 'Tü' sesi çıkar. Yan flüt çalarken mesela , 'Fü' sesi çıkar. Ney üflerken ise ağızdan 'Hu' sesi çıkar 'Hu' ise Yaradan'dır. Ney üflendikçe O anılır.
Hiç dikkat ettin mi? Fülüt çalarken ağızdan 'Tü' sesi çıkar. Yan fülüt çalarken mesela, 'Fü' sesi çıkar. Ney üflerken ise ağızdan 'Hü' sesi çıkar. 'Hü' ise Yaradan'dır. Ney üflendikçe O anılır. Bundan dolayıdır ki öteden beri ney Anadolu tasavvuf kültüründe büyük bir öneme, değere sahiptir.
Sayfa 23 - Ahbap kitapKitabı okudu
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.