Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tuğba Zaman

Konsoloshanenin kapısından çıktığında, bir umudun peşinde saatlerdir bekleyen insanlara baktı iç kanayarak. “Allah’ım”, dedi içinden, “çocuğuma bunları yaşatmamak için neresine gideyim bu dünyanın? Koskoca yeryüzünde insanoğlunun birbirine eziyet etmeden yaşayacağı bir köşe bulunamaz mı acaba?”
Sayfa 179Kitabı okudu
Reklam
“Selva Hanım! Benden gayri kanuni bir iş yapmamı istiyorsunuz.” “Evet efendim. Ama gayri insani bir iş yapmanızı istemiyorum. Yaşadığımız dünyada kanuni ne kaldı ki. Hayat hakkımız bile Gestapo’nun iki dudağının arasında.”
Sayfa 178Kitabı okudu
“Eşinizin de ilgisizlikten zarar görebileceği aklınıza geldi mi hiç?” “Anlamadım efendim.” “Sevgisizlik küçükleri olduğu kadar büyükleri de zedeler.” “Elbette.” “Bana karınızın buhranda olduğunu söylediniz ama onun için değil de kızınız için endişe ediyorsunuz. Çocuğun zeki olduğu için sevgisizliği , ihmali fark ettiğini anlattınız.” “Evet.” “Karınız da zeki ve duyarlı bir insansa belki o da bazı şeylerin farkına varıyor ve bedbaht oluyordur.” “Ben karımı asla aldatmadım. Ona saygım tamdır.” “Saygı ve sevgi başka şeylerdir. Meseleyi bana izah şeklinizden, acaba siz de karınızdan saygıyı değil ama şefkati ve ilgiliyi esirgiyor musunuz, diye düşündüm.” “Allah Allah !” dedi Macit. “Son zamanlarda işlerimin çokluğundan karımla fazla ilgilenemediğim doğrudur ama yalnız kalmasın diye validesiyle pederini davet ettik evimize.” “Beyefendi, keşke sevgilerimiz için vekil tayin etmek mümkün olsaydı, ama ne yazık ki annebabalar kocanın, kocalar da annebabanın yerini tutamaz. Bakın, siz bile kızınızın annesi dururken büyükannesi ve büyükbabasına yönelmiş olmasından bizarsınız.” “Haklısınız.”
Sayfa 158Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Radikal, kurtarıldığını öğrenince, sarılıp sarılıp öpmüştü direksiyon başındaki adamı. Biraz da utanarak, genç bir erkeği öpücüklere boğduğu için değil de, ölümden kurtulduğuna bu kadar sevindiğinden dolayı. Ölümü nasıl da kahramanca karşılamaya hazır olduğunu düşündükçe içi ürperiyordu. Ölüm uzaktayken korkutmuyordu insanı. Ama tam karşınızda durup gözlerinizin içine baktığında, hemen kurtulmanız gereken amansız bir düşmana dönüşüyordu.
Sayfa 127Kitabı okudu
“Türkiye’yi bırakıp ne halt etmeye buralara geldiklerini sormadınız mı?” “Sormadım birader. Bizim de bazen keşke Avrupalı doğsaydık diye düşündüğümüz olmuyor mu, adamların medeniyet seviyelerine, bilgilerine, sistemlerine özenmiyor muyuz? Onlar da bu duygular içinde kalkıp gelmişler zahir. Gaflet işte!”
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
Belki Rafo’ nun pasaportunu uzatmak istemezlerdi konsoloshanedekiler. Ne de olsa Rafo, Müslüman kızla evlenerek affedilmez bir suç işlemişti. Sabiha’nın tabiriyle, cami duvarına işemişti. Oysa Rum, Ermeni, Yahudi kızlarıyla evlenen Türk erkeklerinin hiçbirine, Rafo’ya yapılan muamele reva görülmüyordu nedense. Türk erkekleri istedikleriyle evlenme hakkına haizdiler ama Türk kızına bu hak tanınmıyordu. Bir Yahudi gencine de. Yüreğine haksızlığa uğradığına inanan insanların isyan duyguları doldu.
Sayfa 108Kitabı okudu
“Örf ve âdetlerimizi çiğneyerek beni ve bütün aileni rezil ederek, bir gayri müslimle asla evlenmezsin. Ben seni böyle yapasın diye mi bin bir ihtimamla yetiştirdim, ecnebi okullarda okuttum ?” “Benim ufkumu açmak, bir erkeğin sahip olacağı imkânlara benim de sahip olabilmem için tahsil ettirdiğinizi sanmıştım baba.”
“Gezip tozmak için kendi dininden birini bulamadın mı koca İstanbul’da?” demişti, Doğu’dan gelmiş genç, “bizim oralarda olsa çoktan vurmuştuk seni.” “İptidailiğinizle bir de iftihar mı ediyorsunuz?”
Baba evine dönmeyeceğim abla. Ben sırf, Müslüman olmayan bir erkeği sevdim diye hayatından çıkaran babamın evine dönmeyeceğim. Benim de o zamana kadar bir ailem olacak herhalde, çocuklarım, belki torunlarım.
Sayfa 29 - SelvaKitabı okudu
Asıl af, affa lâyık olmayanı da affetmek değil mi ? Tıpkı vicdan gibi. Onu kaybetmeye en fazla hakkımız olduğu anda koruyabildiğimiz şey değil miydi vicdan ?
Sayfa 325Kitabı okudu
Reklam
Geçmişini kaybedenin geleceği de kalmamıştı..
Sayfa 295Kitabı okudu