Hiçbir zaman ödül arama. Bu dünyada en büyük ödülü almışsın zaten: yalnız doğru insanlara nasip olan manevi sevinç… Ne büyüklerden, ne güçlülerden kork; akıllı, hep mutlu ol. Ölçülü olmaya, haddini bilmeye dikkat et, bu konuda bilgi edin. Yalnız kalınca dua et. Yere kapanarak toprağı öpmekten zevk al. Durmadan, doymadan herkesi, her şeyi sev, bundan doğan coşkunluğu, heyecanı her zaman ara. Toprağı sevinç gözyaşlarıyla ıslat ve bu gözyaşını sev. Coşkunluğundan çekinme, ona değer ver.Çünkü bu Allahın kullarına bağışladığı bir nimettir.
Ey hayatı bir eksiklik duygusuyla yaşayan ve hiç gelmeyecek baharı terennüm eden nazenin ruh, bırak kendinle uğraşmayı. Senden yardım bekleyen bir dünya var bak dışarda. Bir insana çare ol. Kendi evine korkmadan yürü, kendi çocukluğuna kavuş. Şifa veren, seni erişkin hayatına yaralı bir ceylan olarak saldıysa , bu diğer yaralanmışları daha iyi anlayabilmen içindir. Onları iyileştir. Onlarla iyileş. Bak, hayat yine çağıldıyor dışarda. Onunla ve onda derinleş. Derinleş. O kadar derinlere in ki, kaderin sana gülümsediğini gör. Kimseye kendi kalbinden öte bir yurt yok. Oraya cihanı sığdırabilirsen , ne mutlu sana !
Her birimizin kavraması gereken yaşamsal ve dokunaklı bir gerçek var: Türümüze özgü erdemlerden her uzak düşüşümüz, kişinin kendi doğasına karşı işlediği her suç, ayrıcalıksız herkes bilinçaltımızda bir iz bırakır ve kendimizi küçük görmemize neden olur.