hepimiz hayal edilemeyecek kadar sonsuz olan bir zenginlik denizinde yaşıyoruz
Sayfa 27Kitabı okudu
mıknatıslı bir demir parçası, kendi ağırlığının on iki mislini kaldırabilir. ama bu demir parçasının mıknatıs özelliğini yok ederseniz, bir tüyü bile kaldıramaz.
aynı şekilde, iki tür insan vardır. mıknatıslanmış olanlar özgüvenle ve inançla doludur. başarmak ve kazanmak için dünyaya gelmiş olduklarını bilirler. diğerleri -sayıları o kadar çoktur ki- mıknatıslı olma özelliği yok edilmiş kişilerdir. içleri korku ve şüpheyle doludur.
Sayfa 19Kitabı okudu
Reader Follow Recommendations
gözlerindeki o ilahî ışık yok mu, imana getiriyor beni…
bir ışıltı görüyorum yıldızlar arasında.
yeminler ediyorum, yoktur fezada bile böylesi
seninkinden cilveli gözler…
heyhat! gel buluşsun gözlerimiz, hatırlayalım beraberce
mehtabın altında filizlenen o bahtsız aşkı yine…
bakayım tekrar, aşkın çilesini konuşmadan anlatan o gözlerine
Sayfa 83Kitabı okudu
“nen var zeze?”
“hiç. şarkı söylüyordum.”
“şarkı mı söylüyordun?”
“evet.”
“öyleyse ben sağır olmalıyım”
insanın içinden de şarkı söyleyebildiğini bilmiyor muydu yoksa? bir şey demedim. bilmiyorsa bunu ona öğretmeyecektim..