Akşamın o görkemli saatiydi.
Güneş batmıştı ama gecenin koyu mavileri arasında kızıllıklar fırça darbeleriyle vurulmuşçasına uzanıyordu.
Kent ışıkları göz kırpmaya başlamıştı.
Bu şehri neden bu kadar sevdiğimi o an daha iyi anladım.
Bu kent mutlu olduğunda seni içine alıyor.
Hüzünlü olduğundaysa yine sarıp sarmalıyor seni.
Her duyguyu derinlemesine yaşatıyor bu şehir sana...