"Kentlerde, Tanrı'ya hiç de gerekli olmayan altınlarla, gümüşlerle dolu tapınaklar vardı, oysa bu tapınakların önlerinde yoksul insanlar, ellerine ne zaman bir bakır para bırakılacağını beklerken titriyorlardı."
"..İnsanlar değişmek zorunda. Pislenirlerse banyoya götürürsün onları, güzelce yıkarsın, temiz giysiler giydirirsin, iyileşirler. Öyle işte... Peki ama ruhlarını nasıl temizleyceksin? İşte önemli olan bu."
"Maddeyi ruha çeviren ölümsüz güç Tanrı'dır; her insanın içinde bu ilahî yumaktan bir parça vardır; bunun için de ekmeğin, suyun ve etin biçimini değiştirip onu düşünce ve hareket haline sokuyor. Bu yüzden hakkı var Zorba'nın." "Bana yediklerini ne yaptığını söyle, senin ne olduğunu söyleyeyim," diyordu.
"Susuyordum. İki yol da sarp ve çetindi; ikisi de insanı doruğa çıkarabilirdi. İnsan ölüm yokmuş gibi hareket etmesiyle, aklında her an ölüm olduğu halde hareket etmesi, belki aynı şeydi, ama, o zaman bunu bilmiyordum daha."
"İşte, yeni bir azimle toplanan Büyük Millet Meclisi. O'nu geniş yetkilerle Başkumandan tâyin etti. Savaş meydanına bizzat, O geliyor... Altın başı ufukta bir çoban yıldızı gibi parıldamağa başladı."
"Kendi yeşil gölgeliklerine bağlı kalan, kendileri için her konuda yazan ve kendi içlerinde buldukları sonsuzluğun dilini dinlemekten mutlu olan ruhlar, yeryüzünün kanatlarına acıyarak bakar, kendi kanatlarının açılmasını sabırla bekler."
"Orduda olduğu gibi devlet dairelerinde de pasif itaat vardır: Bilinci körelten, insanı hiçleştiren bu sistem en sonunda kişinin idari aygıta bir vida ya da cıvata gibi eklemlenmesine yol açar."
"Gerçek aşk sahte aşkın bedelini ödüyordu. Ne yazık ki erkekler aldatmanın ilk darbelerinin genç bir kadının ruhundan çiçekleri nasıl söktüğünü öğrenmedikçe bu mantıksızlığa sık rastlanacak."
"Arabalarında giderken çamura bulananlar onurlu, yürürken çamura bulananlar düzenbazdır. Ondan bir şeyler tırtıklamak bahtsızlığını yaşarsanız Adalet Sarayı'nda garip bir mahlûk gibi teşhir edilirsiniz. Bir milyon çalın, salonlarda erdem timsali olarak anılırsınız. Bu ahlâki düzeni korumak için jandarmaya ve adalete otuz milyon frank vergi ödüyorsunuz. Ne güzel."