Şimdi bir mağara bul kendine. Şimdi kendine üç yüz yıllık bir uyku bul. Besili bir buzağı bul ve kurban et. Ortasından yürüyerek geçebileceğin bir deniz. Göğe tırmanacak bir çarmıh. Karnında gizlenebileceğin bir balık. Sığınacak bir gemi.
William Shakespeare
Güzelliğe bürünen kötüler şeytanın kullarıdır.
Sayfa 47
Reklam
"Evlerimiz büyürken ailelerimiz küçüldü. Daha çok bilgiliyiz fakat daha zor karar verebiliyoruz. Daha cok uzman ama daha fazla sorunluyuz. Daha fazla tedaviye rağmen daha az sağlıklıyız. Artık pencerelerimizde çok şeyin olduğu ama odamızda hiçbir şeyin olmadığı zamanlardayız." 4. Dalai Lama
Sayfa 37
48 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Bu sayısında Cem YILMAZ'ı konu almışlar. Yakın arkadaşlarının onunla ilgili röportajları mevcut. Bu kısımlar keyifli kısımlar. İlber ORTAYLI'nın sayfaları ise bilgelik kat sayısı yüksek sayfalar olmuş yine. Eğitimden bahsetmiş her zamanki gibi. Zülfü LİVANELİ, "Köy Kavgaları" isimli yazısıyla ortamdaki gerginliğe dem vurmuş. Dikkatimi çeken başka bir yazı M.Serdar KUZULOĞLU'nun yazısı oldu. Aslında bilinmedik şeyler değil ama bildiğimiz şeyleri de ara ara duymak lazım diye düşünüyorum. Bu yönüyle okumaya değer bir yazı onun yazısı da. Tayfun PİRSELİMOĞLU'nun hikayesi de hüzün kokan bir hikaye olmuş ama dergi asıl vuruculuğu en sona bırakmış. Büşra SANAY'ın daha doğrusu Havr'ın hikayesi göz yaşlarımız önündeki seti kaldırmaya yeter de artar.
Tuhaf Dergi Sayı: 26
Tuhaf Dergi Sayı: 26Tuhaf Dergi · Tuhaf Yayıncılık ve Yapımcılık · 2019128 okunma
Tarık Tufan-Sitem
Karanlık bir denizin ortasında gibisin. Nerede olduğunu bilmiyorsun.
Sayfa 39 - Tuhaf DergiKitabı okudu
"...Ertesi gün buluştunuz. O mu seni çağırdı sen mi onu bilmiyorsun. Bunun bir önemi kalmıyor yan yana geldiğiniz andan itibaren. Yan yana geldiğiniz andan itibaren bütün ekmekler taze, bütün gelinler güzel, bütün kayıplar geri dönmüş. Yan yanasınız ve şehir bir atlıkarınca kadar göz alıcı. Yan yanasınız ve bütün çöller Leyla.
Sayfa 38 - Tarık TufanKitabı okudu
Reklam
Bedenimiz markalara, akımlara ve sosyal medya takipçilerimize emanet ettiğimiz bir pazaryeri artık. Birisi besleyerek semiriyor, öbürü aç bırakarak inceltmeye çalışıyor. Birisi katkı maddeleriyle deforme ediyor, öteki kozmetik ürünleri ve ilaçlarıyla tedavi etmek için koşturuyor. Birileri bizi gezen tavukların yaşam alanına bile hasret bırakırken diğerleri doğayla buluşturmak, hareket ettirmek için bir şeyler pazarlıyor. " Evlerimiz büyürken ailelerimiz küçüldü. Daha çok bilgiliyiz fakat daha zor karar verebiliyoruz. Daha çok uzman ama daha fazla sorunluyuz. Daha fazla tedaviye rağmen daha az sağlıklıyız. Artık pencerelerimizde çok şeyin olduğu ama odamızda hiçbir şeyin olmadığı zamanlardayız." 4. Dalai Lama yaşadığımız günleri böyle özetliyor. Haksız diyebilir misiniz ? - M. Serdar Kuzuloğlu
Sayfa 37
Vilayetlerdeki halkın talebelere kazanç kapısı olarak baktığı korkunç bir dönemdeyiz. -İlber Ortaylı
Sayfa 20
155 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.