Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2013-2021 arasında konut satışları yıllık 1,2 ile 1,5 milyon arasında seyretti. 2013’te yıllık 1 milyon 157 bin konut satılırken 2021’de bu sayı 1 milyon 492 bine yükseldi.
TÜİK verilerine göre 2006’da yüzde 60,7 olan konut sahipliği oranı 2020’de yüzde 57,8’e geriledi. 2006-2020 döneminde en yüksek oran yüzde 61,1 ile 2014’te ölçülmüştü. 2014-2020 arasındaki son 6 yılda konut sahipliği oranı 3,3 puan azaldı. Bu da yüzde 5,4 düşüş demek. İddia ediyorum aynı araştırmayı otomobil satış sayısı ve otomobil mülkiyet sahipliği sayısı için yapın, benzer sonuçla karşılaşacaksınız. Burjuvazi, sömürü sistemini rahat sürdürebilmek için orta sınıfa verdiği rüşveti geri alıyor.
Bu da demek oluyor ki, mülkiyet az sayıda insanın elinde toplanırken büyük sayıda kitleler mülksüzleştiriliyor. Burjuva liberal soytarılar sosyalistleri mülkiyet düşmanlığı ile suçlamaya devam etsin. Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkması gibi bir huyu vardır. Biz şunu söylüyoruz “herkesin mülkünün olması için, mülksüzleştirenlerin mülksüzleştirilmesi gereklidir.”
Ne demişti Marx Komünist Manifestoda
“Özel mülkiyeti kaldırmak istememizi dehşetle karşılıyorsunuz. Ama sizin bugünkü toplumunuzda, nüfusun onda dokuzu için özel mülkiyet zaten kaldırılmıştır; özel mülkiyetin bir avuç insan için bulunmasının biricik nedeni o onda dokuzun elinde hiç bulunmamasıdır. Demek ki, siz bizi ancak toplumun ezici çoğunluğu için hiçbir mülkiyetin bulunmaması koşuluyla var olabilen bir mülkiyet biçimini ortadan kaldırmak istemekle suçluyorsunuz.”
Evet baylar bayanlar Marx yine haklı çıkıyor.