Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
BİR ÇOK YAZIYA KONU OLACAK GÜNÜMÜZ TÜRKİYE'SİNDEN BİR OLAY
Bir tüketici ... marka çikolataların küflendiğine ilişkin fotoğrafları paylaşarak, “Küflenmiş çikolataya ilk defa şahit oluyorum. Üstelik son tüketim tarihine daha var. Muhtemelen tedarik zinciri sürecinde muhafaza koşullarında bir sorun var” diye yazdı. Paylaşımına ...’in yönetim kurulu başkanı ...’nu da etiketledi. CEO, tüketiciyi sert ifadelerle hedef alırken avukatlarıyla da tehdit etti. CEO, tüketiciye, “Karşında biz ve dev MİGROS var” cevabını verdi. CEO paylaşımını silmeden önce şu ifadeleri kullandı: “Bu ürünler hayatta küflenmez biliyor musun? Hadi doğru diyelim. Sen bence acil şekilde evindeki nem oranına falan baya bir bakmalısın. Bir de Linkedin’de paylaşacak hiç başka içeriğinin olmaması ne acı. Haklısın pirim yapmak için bize baya ihtiyacı var herkesin. Baksana aşağıya ‘çöp’ falan yazanlara. Bizim avukatların marka Karalama, Marka değeri düşürme vs' den neler isteyeceğinden herkes habersiz. Ayrıca! Bize böyle bir durum olsa söyler telafisini istersin! Karşında senin dev MİGROS ve biz varız. Herkes ürünün öyle arkasındaki! Haydi size kolay gelsin. Avukatlarımız iletişime geçecektir sizinle ama ben kendi işimi kendim çözmeyi severim.” GÜCÜN VERDİĞİ ŞIMARIKLIK ve YOZLAŞMA
günün yorumu...
katılmamak elde değil.. ''İnsan bir tüketiciden daha fazlasıdır. Kendimizi sahip olduğumuz nesnelerle tanımlamaktan vazgeçtiğimiz ve günlük tüketim bombardımanlarını görmezden geldiğimiz sürece mutlu olmak daha kolaydır. Kendimizden ve küçük şeylerden mutlu olmayı öğrenmemiz gerek...''
SİLAS
SİLAS
Reklam
MODERN HAYATIN GÖLGESİNDE KAYBOLUŞUMUZ Şehir hayatından sıkılıp köylerde yaşamak isteyen insan sayısı giderek artıyor. İnsan ilişkilerinin sığlığı, kalabalık içindeki yalnızlık duygusu, evcil bir hayvana dahi bakmanın zahmeti, yarım saatlik bir işiniz için bile tüm gününüzün trafikte geçmesi gibi bir çok negatif nedenler, gittikçe metropollerden
Sevgili Azrail, sayılarını azalttığın için teşekkürler!
İçinde nefis olanların, dinle uyuttuktan sonra mezar başı kavgalarını görmek beni mutlu etti... İnşallah birbirlerini parçalarlar. Türkiye'de güzel şeyler görüyorum... Süleymaniye Camii bana yaradı... Tohumlarına para saymadığım için kendi aralarında zılgıt serbest! IBAN meselesi, maliyeyi kilitlemiş.🤣 Onlar küçük işlerle uğraşırken sen tebessüm et! Memurlara zam enflasyona sebep olmazken askarî ücret enflasyona sebep oluyormuş... Bunlar, iktisadın tüketim olduğunu bilmeyecek kadar körelmiş... Ancak nasıl tüketim 🤔🤣
Bir toplumun çöküş belirtileri
1- Dayanışmanın yok olması 2- Üretimin zayıflığı 3-Tüketim çılgınlığı 4-Vergiler 5-Liyakasizlik olması 6-Adaletsizlik 7-Umutların kırılması 8-Göçün hızlanması 9- iblisane gurur ve kibir 10-Gösteriş,riyakarlik ve yalakalık
İbn-i Haldun
İbn-i Haldun
Baudrillard'a göre, "sosyolojik bir temele oturan tüketim, sürekli yeni nesnelerin üretilmesi ve tüketime sunulması aracılığıyla bireyde diğerlerinden daha iyisini almak ve daha prestijli bir konuma yükselme itkisi yaratarak asla tatmin olmayacak ve yok edilemeyecek bir haz mekanizması yaratmaktadır. Dolayısıyla artık imajlar, taklitler ve simülasyonun hakim olduğu bir toplumsal yapı içerisine adım atılmış olmaktadır. Kendini imgelerden oluşan bir evrenin içerisine hapseden modern birey, gerçekliğe ait her şeyi artık imgeler üzerinden değerlendirmektedir (Güzel, 2015, ss. 70-71). dergipark.org.tr/tr/download/art...
Reklam
Aşırı tüketim ve sömürü üzerine kurulmuş bir dünya düzeninde, mutlaka paylaşım savaşları olacaktır. Daha fazla elde etme hırsı, bunları mutlaka birbirleriyle zalimce çekişmelere itecektir. Büyük canavarlar büyük kurbanlar isterler, bulamazlarsa birbirlerini yerler.
Tüketim toplumunun genel mantığı, gösterişçi tüketim anlayışının yaygınlaşmasıdır. Bu çerçevede özel an kutlamasına bizzat şahit olan ya da olmayan insanların da bu ana ait kareleri görmelerini ve beğenilerini sağlamak arzusuyla sosyal medya üzerinden bu tür anlara ait fotoğraf paylaşımlarının giderek yaygınlaşması da gösteriş amaçlı tüketimin önemli bir boyutudur (Anık, 2016, ss, 448-450). dergipark.org.tr/tr/download/art...
Baudrillard (2008, s. 52)
Tüketim Toplumu
Tüketim Toplumu
adlı eserinde şu noktalara değinir. Bütünsel ya da iç haz olarak mutluluk, başkalarının ya da bizim gözümüzde kendini görünür kılabilecek göstergelerden bağımsız olan ve kanıtlara ihtiyaç duymayan mutluluk, tüketim idealinden hemen dışlanır, çünkü bu idealde mutluluk öncelikle eşitlik talebidir ve bu yüzden kendini görünür ölçütler bakımından göstermek zorundadır. Dolayısıyla tüketim toplumunda, tüketim nesnesine yüklenen simgesel anlam ya da işlev nihai tahlilde derinliği olmayan ve genelde anlık hazlara yönelik bir anlayış barındırmaktadır. Tüketim toplumunda mutluluk, müsrif olma ile doğrudan ilişkili görülmekte ve kitleler daha çok tükettikçe daha mutlu olacaklarmış gibi sahte bir mutluluk algısı oluşturulmaktadır. dergipark.org.tr/tr/download/art...
Yapay Zeka ve Tüketim Kültürü- Miray Keleş Okşar(syf.79)
Tüketim ihtiyacının yerini postmodern dönemde "istek, arzu, statü, haz" gibi kavramlar almıştır. Günümüzde insanlar ürettikleriyle değil, tükettikleriyle kimlik edinirler. Marka ve imaj insanların toplumsal konumunu belirleyici durumundadır. İnsanlar dereceli oalrak bir üst sınıfın üyesi olmak için imaj yaratır ve imaj/marka değeri olan ürünleri tüketirler.
Reklam
Not!
üzerine çalışmak istediğim tez için, ilgili bütün kitapları tekrar baştan okumam gerekiyor; anlaşıldı. anahtar kavramlar: postmodern çağda mahremiyet ve eros dönüşümü, şeffaflık ve yorgunluk toplumu, dekonstrüksiyon, tüketim toplumunda kötülük problemi, simülarklar ve simülasyon. yazarlar: jacques derrida, byung-chul han, jean baudrillard, hannah arendt, alain badiou, jean-luc nancy, emmanuel levinas, girorgio agamebn, gilles deleuze.
.... Neden “Sosyalizm” ? Albert Einstein, Mayıs 1949: Ekonomik ve sosyal konularda uzman olmayan birisinin sosyalizm üzerine görüşlerini açıklaması önerilebilir mi? Bunun birkaç nedenle olabileceğine inanıyorum. Öncelikle soruyu bilimsel bilgi açısında ele alalım. Astronomi ile iktisat arasında önemli yöntemsel farklılıklar yokmuş gibi
Yemek beden için nasıl gerekliyse sevgi de ruh için öyle değil midir?
Yaşamı devam ettirebilmek için beslenme gerekliliği vardır. Bu ölçüde ruhun iyi olması için de sevgi gerekli olmalı. O da ruhu doyurur. İkisinin de yokluğunda zayıflık ve hastalıklar başlarken tüketim alışkanlığına sahip olanlar için farklı durumlar ortaya çıkmaya başlayabilir. Kimi farklı şekillerde deneyimlemiştir, kimi kolay elde etmiştir, kimi sürekli çok olmasına alışmıştır, kimi azıyla yetinmiştir. Ve bu durumların her biri farklı yaşam tarzlarıyla farklı tepkileri doğurur aynı zamanda.
Nazlı yıldız

Nazlı yıldız

@Nazliyldz07
·
19 Nisan 23:42
İbn Sina, aşkı, insanın karşı cinsten birinin yüz çizgilerini, el kol devinimlerini ve davranışlarını durup durup düşünmekten doğan sürekli bir hüzün düşüncesi olarak tanımlıyordu. Bir hastalık olarak doğmuyordu, ama doyurulmazsa bir saplantıya dönüşüyordu.
Sayfa 452Kitabı okudu
Umut
“Her insan bir ada” diyordu Çanlar Kimin İçin Çalıyor adlı romanında Ernest Hemingway. Hep önemli bir sembol oldu zaten ada insanlık hallerini anlatmak için sinemada da edebiyatta da. Tıpkı Güney Kore Sineması’nın nadide örneklerinden “Kim’in Adası” filminde olduğu gibi. Modern dünyanın parçalanmış ve kaotik dünyasından bir kaçış noktası,
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.