Çok sevdiğim bir yazar bugünlerde linç ediliyor. Peki bu tepkimiz sadece Hasan Ali Toptaş'a mı olmalı? Hasan Ali Toptaş'ın kitaplarını almayalım, yazdıklarını okumayalım ve hatta görürsek gidip suratına tükürelim. Haklısınız tacizin ve buna benzer bir çok şeyin affı olmamalı. Hasan Ali Toptaş'ın mı affı olmamalı yoksa Kuşlar Yasına Gider'in mi ? Heba'nın mı affı olmamalı? Yoksa Bin Hüzünlü Haz'ın mı? Öncelikle eseri ve eseri ortaya koyanın ayrımını yapmamız gerekiyor! Şayet ayıramıyorsak Martin Heidegger'in fikirlerini savunmamamız, Pisagor'un bilime katkılarından yararlanmamamız, bir çok yerli ve yabancı şair, yazar, akademisyeni linçlememiz gerekiyor. Eğer biraz araştırma hevesiniz varsa ne demek istediğimi anlarsınız zaten. Saydığım isimleri günümüzde kullanıyoruz bir Cemal Süreya dizesi gördüğümüzde "ahh ah!" diyoruz değil mi? Peki Cemal Süreya'nın karısını dövdüğünü biliyor muyuz? Taciz dayaktan daha mı ağır yada hafif bu ayrımı neye göre belirliyoruz? Eğer diyorsanız ki ben matematik, felsefe, edebiyat, resim hiç biriyle ilgilenmiyorum o zaman karar sizin... Çünkü sırf daha yeni linçlendi diye Hasan Ali Toptaş okumayıp gidip Cemal Süreya, Edip Cansever, Necip Fazıl, Nazım Hikmet,Tanpınar okumaya devam ederseniz ikiyüzlüsünüz demektir!
İyi bir okur iseniz, şahsa değil, esere saygı duyarsınız. Tacizi affetmeyelim evet! Ama eserlere saygı duyalım. Ha diyorsanız ben niteliksiz boş bir sosyal medya okuyucusuyum, o halde kitaplığınızda bulunan kitapların bir çoğunu yırtıp atmak, okumayalım ve okutturmayalım demek en tabii hakkınız! Tepe tepe kullanın!