“Tüm aşk hikâyeleri hüsran hikâyeleridir. Âşık olmak varlığından haberdar olmadığınız bir hüsranın hatırlatılmasıdır; birini istemiş, bir şeyden mahrum kalmışsınızdır ve sonra birden o şey karşınızda belirir."
Tüm aşk hikâyeleri hüsran hikâyeleridir. Ebeveynlerle çocuklara ilişkin hikâyeler de aslen birer aşk/sevgi hikâyesidir ve Freud'a göre şekillendirici hikâyelerdir bunlar. Âşık olmak varlığından haberdar olmadığınız bir hüsranın (şekillendirici hüsranların ve onları kendi kendinize iyileştirme girişimlerinizin) hatırlatılmasıdır; birini istemiş, bir şeyden mahrum kalmışsınızdır ve sonra birden o şey karşınızda belirir. Bu deneyimle yenilenen,
yoğun bir hüsran ve yoğun bir tatmindir.
Tüm aşk hikayeleri hüsran hikayeleridir. Ebeveynlerle çocuklara ilişkin hikayeler de aslen birer aşk/sevgi hikayeleridir. Aşık olmak varlığından haberdar olmadığımız bir hüsranın (şekillendirici hüsranların ve onları kendi kendinize iyileştirme girişimlerinizin) hatırlatılmasıdır; birini istemiş, bir şeyden mahrum kalmışsınızdır ve sonra o şey