Kağıdın Tarihçesi
"Kağıda benzer bir şeyler yapan ilk insanlar Mısırlılardır. 5000 yıl önce papirüs adı verilen bir çeşit kağıt yaptılar. Mısırlılar, Nil nehri kenarlarında yetişen papirüs bitkisini kullandılar. Sağları şeritler halinde kestiler ve düz parçalar haline getirdiler ve bunun ardından büyük parçalar haline gelmesi için birleştirerek, preslediler.
Sayfa 13Kitabı okudu
... hayatın tadını çıkaracaktın, başına bir dert gelirse de eh diyecektin, ne yapalım, dünya böyle. Kafanı ona buna takıp da o ne dedi bu ne dedi diye vıdı vıdı etmeyecektin. Tuna nehri gibi akıp giderdi hayat...
İnsanlar,”şu nehri aştıktan sonra on kilometre daha gidince varırsın” diyeceklerdir.Ama buna karşılık yol hiç bitmeyecektir,günler gitgide daha da kısalacak,yol arkadaşları seyrekleşecek,camlarda hareketsiz,donuk,kafalarını sallayan suratlar görünecektir.
Sayfa 50Kitabı okudu
yalnızca anı yaşamaya, ayın, karın, kiraz ağaçlarının akçaağaçların yapraklarının keyfini çıkarmaya, şarkı söylemenin, şarap içmenin zevkini yaşamaya, kendini sadece akıntıya bırakmaya, burnumuzun dibine kadar girmiş fakirliği zerre kadar önemsemeden, cesaretimizin kırılmasını reddederek, nehrin akıntısına kapılmış bir su kabağı gibi yüzmeye: işte biz buna ukiyo deriz.
Sayfa 25
Bazı acılar nehir gibidir. Ne bir sandalla ne de bir köprüyle geçebilirsin. Ne üstünden atlayabilirsin ne de kıyısından dolaşabilirsin. Ama o acıdan geçmek zorundasındır. Hemde tam ortasına atlayıp, içinden geçerek... Şairler buna " acıdan
geçmek"der.
Benimle acılardan geçmeye var mısın?
insan kendisini az ötede bekleyen harikulade şeylerin umudunu tadar; gerçi o şeyler henüz uzaktadır ama bir gün onlara ulaşılacağı kesin, tartışmasız bir biçimde kesindir.
Daha çok yol var mıdır? Yoo, şu ilerideki nehri geçmek, şu yeşil tepeleri aşmak yeterlidir. Belki de varmışızdır bile. Şu ağaçlar, kırlar, şu beyaz ev belki de bizim aradığımız