Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
216 syf.
·
Puan vermedi
"Yunanlıları Denize döktük.Şimdi içimizdeki düşmanın üzerine yürüyeceğiz." İlerleyen saatlerde bir inceleme yazacaktım kitapla ilgili fakat yeni geçtiğim
Kurtuluş
Kurtuluş
adlı kitapta bu alıntıyı görünce bana esin kaynağı oldu ve ben de buna sarılarak mürekkebim kurumadan hemen yazmaya koyuldum. Bu düşman kimdir, bahsetmeden önce biraz kitapla
Vurun Kahpeye
Vurun KahpeyeHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201910,6bin okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
Herkes öldürür mü sevdiğini ? Mutluluk gerçekten acıyla mı çevrilidir? Çok ters düz eden bir giriştir ki kitap Marianın cinayetiyle başlıyor. Ressam Juan Pablo Castelin kendi sergisinde kimsenin dikkatini bile çekmediği pencere resmini fark edip önünde dikilen Maria’yı öldürmesini okuyunca bu kitap şimdi nasıl devam edecek diyorsunuz ve hop geriye kırılarak bundan sonra bu cinayetin nasıl ve neden işlendiğini anlatan bir günlük okuyoruz sanki. Bize obsesif kompulsif bozukluğu olduğunu düşündürten Castel saplantılı bir şekilde Mariayı hayatının merkezi yapıyor. Tam da bu noktada Maria’nın sonu başlıyor. Sayfa sayfa bu sona nasıl geliniyor bizde huzursuz bir şekilde onu okuyoruz. Sonuçta cinayetle başlamış bir romanı ne kadar rahat okuyabiliriz , değil mi ? Kitabın sonlarına doğru Castel, cinayetten sonra vicdanını rahatlatmak için mi Maria’nın günahlarını ve gizli kapaklı yaşamını suçlayıcı bir tonda yazmış diye düşünürken bakın Castel bizi nasıl da tokatlayarak soğuk kanlılığını ifade ediyor: “İstediğinizi düşünebilirsiniz , umurumda değil.” Tam bir anti-kahraman değil mi ? Her tünelin sonunun aydınlık olmadığını görüp Castelin tünelin içinde kaldığına da böylece tanıklık ederek kitabı bitiriyoruz. Benim de sinirim bozulsun , takıntılı ve toksik bir insanla hiç tanışmamıştım diyenlere buyurunuz harika bir kaynak.
Tünel
TünelErnesto Sabato · Ayrıntı Yayınları · 2000844 okunma
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
Tünelin sonundaki ışığı görebildiğimiz için bu oldukça olaylı bir cilt, bu nedenle bazılarının bu noktada hala merak edebileceği soruyu cevaplayabiliriz: Koro Sensei dünyayı mı yok edecek yoksa öğrencileri onu mu öldürecek? Bu cilt, öğrencilerin büyüdüklerinde ne olmak istedikleri üzerinde çalıştıkları E Sınıfında kariyer danışmanlığı için bir süre Grim Reaper yayının sonunu anlatıyor. Eğer bir gelecekleri olsun diye sevgili öğretmenlerine/kariyer danışmanlarına suikast düzenlemeyi başarırlarsa! Bu suikast projesine bir bakış açısı getirmek için: Öğretmen 13 ciltlik girişimde öldürülmedi ve gidecek 8 cildimiz daha var. Aylardan Eylül ve bize dünyanın sonunun geleceği yoksa Mart'a kadar öleceği söylendi. Önemsiyorsan hesabını yaparsın ama bu okul yılının her ayı için bir cilt gibi görünüyor. Bu cilt aynı zamanda Koro Sensei ile Nagasi'nin kızının daha iyi bir okula gitmesini isteyen annesi arasındaki yüzleşmeyi de içeriyor. Nagasi, Koro Sensei'yi ve E Sınıfı'nı sever ve annesine saygı duyar ama aynı zamanda E Sınıfı'nda kalmak ister. Her zaman model öğretmen olan Koro Sensei, Nagisi'yi (incelikle) istediği şey için ayağa kalkması ve kendi başına olması için teşvik eder. Yine, daha önce olduğu gibi, gerçek öğrenmenin doğası pek çok aptallığın ortasından gelir; örneğin, bu kitaptaki okul festivalinin sonu, bir dizi suikastçı ve kadın kıyafetleri ile eğlenceli.
Suikast Sınıfı 13
Suikast Sınıfı 13Yusei Matsui · Gerekli Şeyler Yayınları · 201892 okunma
415 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ölüm Kampı
#kitaptanıtımı Charleotte Delbo - Auschwitz'in Külleri Sayfa Sayısı: 406 Yayınevi: Profil Kitap Çevirmen: Sedef Ecer Bu ayın ve 2023 yılının 18.inci kitabını bitirmiş bulunmaktayım. Her ne kadar 2. Dünya Savaşı ile alakalı materyallere merak duymayı ve okumayı çok arzu etsem de vahşetin sesi beni her zaman derinden etkiler. Ne demeli? Bu ölüm kampının, soğuk, çamurlu ve kir dolu yollarında yalınayak bekleyen, yemek dahi bulamayan, kadın, çocuk, yaşlı, erkek demeden hunharca ölüme sürüklenen bu insanlar için ne demeli? Keza Fransız direnişçi olan yazarın kendisi de o kamptaki 230 kadından biri idir. Geçirilen zorlukları anlatmak için kelime bulmak dahi zor iken, 27 ay boyunca hayatta kalma sınavı veren yazar, sevdiklerini kampta kaybederken, ölümü iliklerine kadar hisseder, ölülere bile üzülmemeyi, yakılan yıkılan insan onurunu görememeyi, savaş ve kampın sona erdiğinde kırılan hayatların asla tamir edilemez yaralar açan psikolojik tahlilleri tasavvur etmek ne kadar gerçektir? Auschwitz bana kalırsa karanlık ama çok karanlık bir tüneldir. Tünelin sonu hiçbir zaman o tünelden çıksanız bile aydınlık olmaz. Kin, nefret, ideoloji, din, haset adına ne derseniz deyin yitip giden hayatların öyküsü Auschwitz'in Külleri. Ölenlerin değil oradan kurtulduktan sonra bile kül olanların hikayesi. 10 üzerinden 10. Acılara, unutulmayanlara, ölenlere, bir daha gelmeyecek ölülere, kalıp da yitirilen hayatlara, aynanın iki tarafına, en çok da sonu bitmeyen yitik belirsizliklere...
Auschwitz'in Külleri
Auschwitz'in KülleriCharlotte Delbo · Alkım Kitabevi · 200489 okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Özünü arayana tavsiye
Kayboluşun arayışın gerçek hikayesi. Hanne nin arayışı bunalımı kaybolmuşluğun endişesi olan bizim hepimizin yoluna ışık tutan karanlıktan kurtaran yolun hikayesi. Bahadır Yenişehirlioğlu`nun mükemmel kaleminden çıkmış bu kitabın her satırı heyecanlı tasvirleri sıkmıyor paragraf atlattırmıyor tek bir cümlesini bile atlamak istemiyor insan konudan koparım endişeyle. Kitap karanlıkla başlayıp tünelin sonundaki ışığın belirmesiyle bitiyor. Her nekadar yarım kalmışlık hissi versede kesinlikle tatmin ediyor kitabın sonu. (Tabi Devam kitabı olsa birde aydınlığın içinde var olmayı anlatsa muhteşem olur )
Hanne
HanneBahadır Yenişehirlioğlu · Timaş Yayınları · 20201,362 okunma
736 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
730 küsür sayfalık bir resital. Bunda Can yayınlarının çevirideki başarısına da değinerek belirtmekte fayda var. Umberto Eco, oldukça hacimli ve de yoğunluğu olan nefis bir kitap kaleme almış. Polisiye kitaplar arasında yer alan bu eser, felsefik yönüyle, tarihi yönüyle de harmanlanmış bir içerik sunuyor okuyucuya. Hemen şunu belirteyim. Zaten
Gülün Adı
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,6bin okunma
Reklam
144 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Umutsuzluk...
Anlaşılması çok zor olsa da, bazen aynı satırı defalarca okumak gerekse de anlaşılmaya başladıktan sonra okuyucunun elinden tutup, iç dünyasında muhteşem bir seyahate çıkarıyor ve en sonunda karanlık tünelin sonundaki aydınlığa getirip bırakıyor. Bu açıdan bakıldığında aslında Kierlegaard , umutsuzluğun değil umudun kitabını
Ölümcül Hastalık Umutsuzluk
Ölümcül Hastalık UmutsuzlukSoren Kierkegaard · Doğu Batı Yayınları · 2021996 okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
İlk randevularına gölde kano turuna çıkan çiftimiz çalılıklarla kapanmış tünelin ardında gizli bi göl keşfederler. Gölde tur atarken gölün dibindeki evi keşfederler. Ve ilk başta sırayla sonraki zamanlarda beraber inip evi dolaşıp ona bi nevi bağımlı hale geldiler. Sürekli evi düşünüyorlar :D .Çok abartı geldi bana. Sandalda yiyorlar uyuyorlar ama illa o evi bir kere daha bir kere daha gezcekler Evin garipliği dayalı döşeli ama hiçbir şey yüzmüyor. Mutfakta masada karabiberlik var kaldıramıyorlar yerinden neden derseniz anlaşma yaptılar neden nasıl diye sormak yok . :D . Ya ben azıcık dibe gitsem korkarım 17 yaşındaki çiftimizin maşallahı vardı gece gündüz demeden fıttırı fıttırı gezdiler evi :)) kitapta nedense sürekli onlar 17 yaşında cümlesi vardı tamam anladık oldum bi ara sonu nasıl derseniz eğer şöyle cevap verebilirim. Sonu mu ? :))
Gölün Dibindeki Ev
Gölün Dibindeki EvJosh Malerman · İthaki Yayınları · 20172,897 okunma
43 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.