Tahsin Mayatepek'in Atatürk'e yazıp gönderdiği rapor, İslamın da içinde bulunduğu dinlere, inanç ve ibadetler yönünden, "Güneş Kültü'nün, "Ay Kültü"nün ve "yıldızlar tapımı"nın kaynaklık ettiğini gösteren son derece önemli bir belge niteliğindedir. Açıkça ortaya konuluyor ki, "abdest"ten "namaz"a, "ezan'a, "oruç"tan "Ramazan Bayramı"na; "hac"tan "Kâbe'yi kutsal sayma"ya, "kurban'a, "adak"a; "Tanrı-Peygamber" inancından "kutsal kitap" inancına, "ahlak"tan "şeriat" kurallarına, ayrıca Mevlana ayinleri gibi kimi ayinlere değin, İslamda, İslam dünyasında neler varsa hemen hepsi, "Güneş Kültü'nden, "Ay Kültü'nden, yıldız kültlerinden (yani tapmalarından) ve bunları içine alan "Sâbiîlik" dininden alınmadır. Ya doğrudan ya da dolaylı yollardan...
Sayfa 268 - Kaynak Yayınları
İslam öncesi cahiliye Araplarında önemli bir tanrı
-"Gökleri yeri, güneşi ayı yaratan ve bunları belirli bir düzen içinde tutan, yürüten kim?" -"Allah!" -"Gökten yağmur indirip yeryüzüne yaşam veren kim?" -"Allah!" Yine onlara soruluyor: -"Putlara neden tapıyorsunuz? -"Allah'a yaklaştırsınlar diye." Demek ki, sözü edilen putataparlarla, "Allah" inancı vardı, yine de "putlara tapıyorlardı. "Putların, "Allah'a yaklaştıracağına inandıkları" için. Kurtubi diyor ki: "-Putataparlar, her şeyi Allah'ın yarattığını, meydana getirdiğini kabul (ikrar) ediyorlardı. Bununla birlikte, cahilliklerinden, beyinsizliklerinden, Allah'ı bırakıp başkasına tapıyorlardı." (Bkz. Tefsiru Kurtubi, 16/64.)
Kaynak Yayınları
Reklam
"Allah"a "Tanrı" denebileceğinin en başta gelen kanıtlan, kuşkusuz ayet ve hadislerdeki kanıtlarıdır: Bakara Suresi'nin yukarıda sunulan 163. ayetinin; Diyanet'in resmi çevirisindeki anlamı aynen şöyledir: "Tanrı'nız bir tek Tanrı'dır. O, merhamet, eden, merhametli olandan başka Tanrı yoktur." "Tanrı'nız bir tek Tanrı'dır"ın, ayetteki karşılığı "Ve ilahun vahid"dir. "Tek Tanrı" diye tanıtılan "Tanrı", kuşkusuz "Allah"tır. Demek ki "Allah"la Kur'an'da "ilah" deniyor ve Diyanet'in benimseyip yayınladığı "Meal"de de, Türkçe olarak "Tanrı" anlamı veriliyor. Hem de kısa bir ayette, bir kaç kez."
Kaynak Yayınları - "Allah'a "Tanrı" denir mi?
"İlah'ın çoğul almaması gerekir. Çünkü gerçekte O'ndan başka 'İlah' yoktur. Ama Araplar, ayrıca 'ma'bud'lar (tanrılar) bulunduğuna inanmışlardı, bu yüzden 'ilah'ı çoğullaştırarak 'alihe' (tanrılar) dediler. Kur'an'da da Tanrı: '-Yoksa kendilerini bize karşı savunacak ilahları (tanrıları) mı var? (Enbiya, ayet 43.) diyor. Firavun'un çevresindekiler, kendisine: '-Musa'yı ve toplumunu, yeryüzünde bozgunculuk yapsınlar seni ve tanrılarım bıraksınlar diye mi salıveriyorsun? (A'raf, ayet: 127.) demişlerdi. Bu sonuncu ayette geçen 'aliheteke (senin tanrıların)' sözcüğü, 'ilaheteke (senin kulluğunu)' biçiminde de okunmuştur." (Rağıbu'l-İsfehani, El Müfredat, "İlah" maddesi, s. 25.)"
Kaynak Yayınları
"Hatırlatmak isterim ki, İbrahim'in "ilk Müslüman peygamber" olduğuna dair Kur'an'a yukardaki ayeti yerleştiren ve üstelik "İbrahim'in dinine uy" (Nahl 123) diyerek bunu pekiştiren Muhammed, daha önceleri kendisinin "İlk Müslüman peygamber" olduğunu söylerdi. Bundan dolayıdır ki,
Sayfa 139 - Kaynak Yayınları
"
Muhammed ibn İshak
Muhammed ibn İshak
'tan öğrenmekteyiz ki, Vedâ hutbesi sırasında Muhammed'in söylediği şudur: "Onlara (kadınlarınıza) iyilikle emrediniz, çünkü onlar sizin kölelerinizdir." Buradaki "kölelerinizdir" sözcüğünü, biraz olsun yumuşatmak maksadıyla "size emanet edilmişlerdir" şekline sokanlar bile, erkeğin "efendi/seyyid" ve kadının "tâbi" durumda olduğuna dair hükümlere sanlmaktan geri kalmazlar."
Kaynak Yayınları
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.