546 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 50 days
İNSAN EN DEĞERSİZ ŞEYİNİ KAYBETTİĞİNDE, HER ŞEYİNİ KAYBETTİĞİNİ ANLAR. Cemil Meriç, Türkiye Cumhuriyeti'nin yani kudretli Osmanlı İmparatorluğu'nun en sancılı en korkunç savaşların yaşandığı bir döneme şahitlik etmiş büyük bir fikir adamıdır. Ve bu doğrultuda Türk aydınlarına bu dönemle ilgili bir soru yöneltilir. Hangi Türk aydınına sorulsa ülkemizin en büyük kaybı nedir bu savaşların neticesinde diye, hemen hemen hepsi topraklarımızı kaybettik der. Fakat Cemil Meriç'e göre Türkiye ruhunu kaybetti. Toprak mı? En değersiz şeyimizdi belki de. En değersiz şeyimizi kaybedince her şeyimizi kaybettiğimizi anladık. Kitabımızda ilim, irfan ve geçmişimizin derin travmaları anlatılır. Cemil Meriç Ülkesinin geçmişini, hâlini ve geleceğini sırtlanan bir aydın... Tavsiye etmek bile gülünç kalır. Her Türk evladının okuması gereken bir kitap...
Kırk Ambar 2: Lehçe-t-ül Hakayık
Kırk Ambar 2: Lehçe-t-ül HakayıkCemil Meriç · İletişim Yayınları · 2014320 okunma
339 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Bir çoğumuz Cemil Meriç'i çok okuduğu için genç yaşında kör olduğunu duymuş ve böylece tanımışızdır. Ve yine okumayı sevdiğimiz için aynı korkuyu belki bizler de yaşamışızdır. Ama kitapta, otobiyografi bölümünde yazılandan anlaşılıyor ki, yazarın göz rahatsızlığı çocukken başlamış. Belki çok okumak süreci hızlandırmıştır ama ileri derecede
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821.3k okunma
Reklam
400 syf.
10/10 puan verdi
"Para, ün ve iktidar hırsının gözleri bürüdüğü, üç kuruş gasp ederiz diye gencecik bir flütçünün acımasız ellerle boğulduğu, ortaçağ karanlığının her gün biraz daha koyulaştığı, köylerin, kasabaların, kentlerin etnik boğuşmalarla kan gölüne döndürüldüğü, gerçeğin mafya liderlerinden sorulduğu, hapishanelerde yazarların, bilim adamlarının
Lanetlenmiş Ağustosböcekleri
Lanetlenmiş AğustosböcekleriAhmet Cemal · Can Yayınları · 201763 okunma
Türk Aydınına Göre Aydın
“Entelektüeller,somut olayların üstüne yükselebilip soyut kademe de düşünebilen, toplumun temel yapısı , meseleleri ve değerleri ile mesgul olup başlıca sosyal,ekomomik ve politik gelişmeleri eleştirebilen, genellikle kabul edilmiş görüşleri, izah tarzlarını varsayımları tahlil ve tenkit edebilme, bunlara birşeyler katabilme veya hiç olmazsa bu görüşleri,izah tarzlarını veya faraziyeleri yorumlayabilme gücüne sahip kimselerdir. Entelektüel sayılabilmek için formel bir öğrenim görmüş olmak şart değildir. Edebi üslup, mesleki sıfat ve roller, siyasi yada idari sorumluluklar, entelektüel sıfatından ayrı tutulmalıdır.” (Toker Dereli'nin Aydınlar, Sendika Hareketi ve Endüstriyel İlişkiler Sistemi 1975)
Sayfa 22 - İletişimKitabı okudu
287 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Mağaradakiler
Merhaba... Mağaradakiler Kitabına Platon’un “Mağara” metaforuyla giriş yapar Cemil Meriç. Güneş ışığı vuran bir kapı, sırtı kapıya dönük insanlar ve onların tek gerçeklikleri duvara vuran gölgelerden oluşan bir mağara. Bu mağaradan kurtulan, cisimlerin gerçeklerini, suyu ve güneşi gören bir kişi, eğer tekrar mağaraya dönüp insanlara bunu
Mağaradakiler
MağaradakilerCemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 20033,003 okunma
Türk Aydınına Göre Aydın Ziya Gökalp der ki: "Halka doğru gitmek ne demektir? Halka dogru gidecek olanlar kimlerdir? Bir milletin münevval lerine, mütefekkirlerine o milletin güzideleri adı verilir. Güzideler yüksek bir tahsil ve terbiye görmüş olmakla beraber halktan ayrılmış olanlardır. İşte halka doğru gitmesi lazım gelenler bunlardır" (Türkçülüğün Esasları) Anlaşılıyor ki Gökalp'a göre münevverin iki vasfı var: 1- Yüksek tahsil görmek, 2- Halktan kopmak.”
Sayfa 20 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.