Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
546 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
50 günde okudu
İNSAN EN DEĞERSİZ ŞEYİNİ KAYBETTİĞİNDE, HER ŞEYİNİ KAYBETTİĞİNİ ANLAR. Cemil Meriç, Türkiye Cumhuriyeti'nin yani kudretli Osmanlı İmparatorluğu'nun en sancılı en korkunç savaşların yaşandığı bir döneme şahitlik etmiş büyük bir fikir adamıdır. Ve bu doğrultuda Türk aydınlarına bu dönemle ilgili bir soru yöneltilir. Hangi Türk aydınına sorulsa ülkemizin en büyük kaybı nedir bu savaşların neticesinde diye, hemen hemen hepsi topraklarımızı kaybettik der. Fakat Cemil Meriç'e göre Türkiye ruhunu kaybetti. Toprak mı? En değersiz şeyimizdi belki de. En değersiz şeyimizi kaybedince her şeyimizi kaybettiğimizi anladık. Kitabımızda ilim, irfan ve geçmişimizin derin travmaları anlatılır. Cemil Meriç Ülkesinin geçmişini, hâlini ve geleceğini sırtlanan bir aydın... Tavsiye etmek bile gülünç kalır. Her Türk evladının okuması gereken bir kitap...
Kırk Ambar 2: Lehçe-t-ül Hakayık
Kırk Ambar 2: Lehçe-t-ül HakayıkCemil Meriç · İletişim Yayınları · 2014316 okunma
Türk Aydınına Göre Aydın
Ziya Gökalp der ki: "Halka doğru gitmek ne demektir? Halka doğru gidecek olanlar kimlerdir? Bir milletin münevverlerine, mütefekkirlerine o milletin güzideleri adı verilir. Güzideler yüksek bir tahsil ve terbiye görmüş olmakla beraber halktan ayrılmış olanlardır. Işte halka doğru gitmesi lazım gelenler bunlardır."( Türkçülüğün Esaları ) Anlaşılıyor ki Gökalp'e göre münevverin iki vasfı var: 1- Yüksek tahsil görmek. 2- Halktan kopmak. Bu tarifi Zola'dan Sartre'a kadar Batının hiçbir aydınına uygulamak kabil değildir sanıyoruz.
Sayfa 20 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
214 syf.
·
Puan vermedi
Bir aydının gözünden savaş sonrası Anadolu insanının rezil yaşantısın anlatıldığı ve bunun suçunun Türk aydınına yüklendiği kitap bence gerçekten dokunması gereken yerlere dönüp bakmamış bile. Bunda Yakup Kadri’nin Atatürk’ün masasında bir yeri olmasının payı var mı, bilinmez. Yazar kitabın eleştirilmesine oldukça içerlemiş ve kahramanın ağzından
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,2bin okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
"Para, ün ve iktidar hırsının gözleri bürüdüğü, üç kuruş gasp ederiz diye gencecik bir flütçünün acımasız ellerle boğulduğu, ortaçağ karanlığının her gün biraz daha koyulaştığı, köylerin, kasabaların, kentlerin etnik boğuşmalarla kan gölüne döndürüldüğü, gerçeğin mafya liderlerinden sorulduğu, hapishanelerde yazarların, bilim adamlarının
Lanetlenmiş Ağustosböcekleri
Lanetlenmiş AğustosböcekleriAhmet Cemal · Can Yayınları · 201761 okunma
Türk Aydınına Göre Aydın
“Entelektüeller,somut olayların üstüne yükselebilip soyut kademe de düşünebilen, toplumun temel yapısı , meseleleri ve değerleri ile mesgul olup başlıca sosyal,ekomomik ve politik gelişmeleri eleştirebilen, genellikle kabul edilmiş görüşleri, izah tarzlarını varsayımları tahlil ve tenkit edebilme, bunlara birşeyler katabilme veya hiç olmazsa bu görüşleri,izah tarzlarını veya faraziyeleri yorumlayabilme gücüne sahip kimselerdir. Entelektüel sayılabilmek için formel bir öğrenim görmüş olmak şart değildir. Edebi üslup, mesleki sıfat ve roller, siyasi yada idari sorumluluklar, entelektüel sıfatından ayrı tutulmalıdır.” (Toker Dereli'nin Aydınlar, Sendika Hareketi ve Endüstriyel İlişkiler Sistemi 1975)
Sayfa 22 - İletişimKitabı okudu
339 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bir çoğumuz Cemil Meriç'i çok okuduğu için genç yaşında kör olduğunu duymuş ve böylece tanımışızdır. Ve yine okumayı sevdiğimiz için aynı korkuyu belki bizler de yaşamışızdır. Ama kitapta, otobiyografi bölümünde yazılandan anlaşılıyor ki, yazarın göz rahatsızlığı çocukken başlamış. Belki çok okumak süreci hızlandırmıştır ama ileri derecede
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821bin okunma
Reklam
287 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Mağaradakiler
Merhaba... Mağaradakiler Kitabına Platon’un “Mağara” metaforuyla giriş yapar Cemil Meriç. Güneş ışığı vuran bir kapı, sırtı kapıya dönük insanlar ve onların tek gerçeklikleri duvara vuran gölgelerden oluşan bir mağara. Bu mağaradan kurtulan, cisimlerin gerçeklerini, suyu ve güneşi gören bir kişi, eğer tekrar mağaraya dönüp insanlara bunu
Mağaradakiler
MağaradakilerCemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 20032,955 okunma
Türk Aydınına Göre Aydın
Ziya Gökalp der ki: “Halka doğru gitmek, ne demektir? Halka doğru gidecek olanlar kimlerdir? Bir milletin aydınlarına, fikir adamlarına o milletin "seçkinleri" adı verilir. Seçkinler, yüksek bir eğitim ve öğretim görmüş olmakla, halktan ayrılmış olanlardır. İşte, halka doğru gitmesi lazım gelenler bunlardır.” Türkçülüğün Esasları
214 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Atatürk sevdasıyla bilinen yazarlardan olan Yakup Kadri’nin Yaban kitabı, aydın kesim ile hor görülen ve ezilen köylülerin arasındaki aşılması imkansız engeli anlatıyor. Hayvanlara köylülerden daha fazla yakın hisseden Ahmet Celal ile onu “Yaban” olarak gören köylülerin ilişkisini etkileyici bir dille aktarıyor yazar. Başta köylüleri hor gördüğü
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,2bin okunma
Türk Aydınına Göre Aydın
Ziya Gökalp der ki: "Halka doğru gitmek ne demektir? Halka doğru gidecek olanlar kimlerdir? Bir milletin münevverlerine, mütefekkirlerine o milletin güzideleri adı verilir. Güzideler yüksek bir tahsil ve terbiye görmüş olmakla beraber halktan ayrılmış olanlardır. İşte halka doğru gitmesi lâzım gelenler bunlardır" (Türkçülüğün Esasları).
Sayfa 20 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Türk Aydınına Göre Aydın Ziya Gökalp der ki: "Halka doğru gitmek ne demektir? Halka dogru gidecek olanlar kimlerdir? Bir milletin münevval lerine, mütefekkirlerine o milletin güzideleri adı verilir. Güzideler yüksek bir tahsil ve terbiye görmüş olmakla beraber halktan ayrılmış olanlardır. İşte halka doğru gitmesi lazım gelenler bunlardır" (Türkçülüğün Esasları) Anlaşılıyor ki Gökalp'a göre münevverin iki vasfı var: 1- Yüksek tahsil görmek, 2- Halktan kopmak.”
Sayfa 20 - İletişim YayınlarıKitabı okudu