İslâmiyet ve Türklük, zat ve sıfat olarak, öyle kaynaşmıştır, ki ar­tık İslâmiyet Türklerin millî dini mahiyetini kazanmış ve bu iki unsurun birbirinden ayrılması mümkün olmamıştır.
Reklam
Türkler eski çağlardan yakın zamanlara değin, 2500 yıllık tarih­leri boyunca, maddî-manevî unsurlar arasında daha fazla muvazene ku­rabilmiş ve bu sayede azametli devirler yaratmış bir millettir. Gerçekten tarihte itidal ve ihtiyatı ile, vekar ve adaleti ile temayüz eden Türk mil­leti millî, dinî ve İnsanî duygulara bağlı kalmış ve bunların ahengi üze­rinde de bir Cihan hâkimiyeti mefkuresine inanmıştır.
Tarihini bilmeyen ve şuurunu taşımayan milletler hâfıza ve idrâklerini kaybetmiş şaşkın kimselere benzer. Böyle bir du­rumda milletlerin yükselmeleri veya millet vasfını muhafaza etmeleri ve hattâ dağılmamaları zordur.
Yıllarca dayatılan Medeni(!) Avrupa
Bu tarihî bilgiler Hıristiyan Avrupa'da kadın hakir görülür ve şeytanın âleti sayılırken Türklerde onların çok ileri bir hukuka, içtimaî ve siyasî mevkie sahip olduğunu gösterir.
Türk Kadını
Aynı XV. asırda Türkiye'ye gelen Fransız elçisi B.de la Broquère Türkmen kadınlarının erkeklerden kaçmadığını, çok güzel ve iffetli olduklarini anlatırken Dulkadiroğullarına bağlı 30.000 kadın süvari bulunduğunu, erkek gibi silah taşıyıp savaştıklarını söyler, ki Dede-Korkut destânının tasvirlerine tamamiyle uygundur.
Reklam
Kadınların İçtimaî ve Siyasî Rolleri
Bilge Kağan kitâbesinde: "Tanrı Türk milleti yok olmasın diye babam İl-teriș Kağan ile anam İl-bilge Hatun'u yükseltti" ibaresi kadının siyasî ve içtimaî mevkiinin ne derece ileri olduğunu göstermeğe kâfidir.
At
Gerçekten atın Orta-Asya ovalarında ehlîleştirildiği ispat edilememiş ise de bu hayvanın, ilk defa olarak, bir savaş vasıtası haline getirilmesi ve okçu süvari ordularının meydana çıkışı Türklerin eseri olmuş ve askerî üstünlükleri de bu sayede sağlanmıştır. Filhakika, ilim âleminde kabul edildiğine göre, ilk önce Türkler (Hunlar) koșum takımlarını, üzengi, eğer ve dizgini keşfederek ata binmek ve ona hâkim olmak sayesinde sür'atli bir nakil ve muhabere vasıtası elde etmişlerdi.
Nitekim uzun devirler Türk ve Cermen kavimlenin hakimiyetinde yaşıyan Ruslar asla bir devlet kurmağı düşünemiyorlardı.
"Toprak milletin köküdür; onu nasıl verebilirim?" -Mete
Reklam
Kaşargarlı Mahmut - Divân-ı Lugâti't-Türk
Nitekim Hazret-i Peygamber'in "Türk'ler Allah'ın ordusu" olduğuna dair kudsî hadîsi bu bölge ile alâkalı olarak kitabına derceder ve Tanrının Türk milletini havası en sağlam olan bu ülkede iskân ettiğini söyler; Türklerde iyilik, güzellik, doğruluk, tatlılık, büyüklere saygı, ahde vefa, sadelik ve kahramanlık gibi yüksek vasıfların hâkim olduğunu ve asla kibir yapmadıklarını da ilave eder.
Yirmi Dört Oğuz Boyu
Gerçekten Oğuz'un her oğlundan doğan dört torunu ile çoğalan yirmi dört boy Oğuz milletini teşkil eder. Oğuzhan'ın üç oğlu Gün, Ay ve Yıldız'dan on iki torunu(boy) sağ; Gök, Dağ ve Deniz'den on iki torunu da sol kolu teşkil eder. Not: Sağ kol Boz-ok, sol kol Üç-ok olarak isimlendirilmiştir.
159 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Turkiy xalqlar mafkurasi — Usmon Turon
Toʻmaris dostoniga qiziqish asnosida, umumiy tariximizga ham bir koʻz yugurtirib qoʻyay deb Usmon Turonning shu kitobini oʻqib chiqdim. Kitob mavzuga kirish qilmoqchi boʻlganlarga yaxshi qoʻllanma boʻla oladi. Unda turklarning etnik va irqiy xususiyatlari, tarix davomida mo'g'ullashishi va islomga kirishi, islomdan avvalgi davrlari,
Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi Tarihi
Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi TarihiOsman Turan · Ötüken Neşriyat · 2019410 okunma
Garp dünyası
Filhakika Garp dünyası ya Kilisenin ilme ve medeniyete baskısı ile veyahut da ilim ve medeniyetin dine karşı isyanı ile karşılaşmış; medeniyetin bekası ve beşeriyetin saadeti için zarurî olan madde-rûh muvazenesini bir türlü yaşatamamıştır.
Resim