Sevdiğim bir insan yazmış bu güzel yazıyı bana da paylaşmak düşüyor... -kendini geliştirme yolları,ogrenildiginde ufku iki katına çıkaran şeyler- yazılanların çoğunun bunları biliyor muydunuz tadında olması sebebiyle (ki emek ürünüdür takdir ve teşekkür etmek lazım), hayata daha geniş açıdan bakmak, ufkunu gerçekten genişletmek isteyenlere kendi
Briand-Kellogg Paktı
Tevfik Rüştü Bey “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesine atıfta bulunduğu bir yazısında Türk Dış Politikasının vizyonunu şu şekilde belirtiyordu: “Atatürk cihanda sulh demekle de harici sulhumuzun ancak cihanda sulh ile temin edilebileceğini öğretti ve sevgili Türkiye'mizi daima Dünya içinde mütalaa etmek lüzumunu anlatmış oldu. Gerçektir ki, cihanda sulh olmayınca istesek de tek başımıza harici sulhumuzu kesin bir emniyet altında bulunduramayız. Bu yüzden dahilde sulhumuzu korumak için hürriyet ve haklarda eşit şartlar içinde ahenkli bir işbirliği yapılması tabii olduğu gibi, sulhu korumak ve kurmak için de bizim gibi sulhu isteyenlerle, yani Hürriyet ve İstiklalleri esnasında işbirliği taraflısı olanlarla gücümüzün yettiği kadar işbirliği yapmalıyız.” Kaynak; Tevfik Rüştü Aras, "Atatürk’ün Dış Politikası" - Kaynak Yayınları Sayfa 9.
Reklam
Umut Bekcan, Devrimden Sonra: Bolşeviklerin Zorunlu Dış Politikası 1917-1925
"Lozan Konferansı’nda Sovyetler, Türkiye’nin ulusal çıkarlarının karşılanması, boğazların savaş ve barış zamanında tüm savaş gemilerine kapatılması, deniz ticaretine tam serbestlik sağlanması, Karadeniz’in kapalı bir deniz olması önerilerinde bulundu ama kabul görmedi.Sovyetler’e (Sovyetler Birliği’ne) göre Türkiye, İngiltere ile iyi ilişkiler kurmak için boğazlar konusunda ulusal çıkarlarından ödün veriyordu. Zira 16Mart 1921 tarihli Moskova Antlaşması’nın 5. maddesi boğazlar rejimininKaradeniz’e kıyısı olan ülkeler tarafından belirlenmesini öngörüyordu (DVPS,1959b: 599).18 Ayrıca (yine Sovyetler’e göre) İngilizler, uzlaşmaz olmalarıkonusunda Fransız ve Türk delegasyonuna baskı yapıyordu.19 20 Kasım1922’de başlayan Lozan görüşmeleri, boğazların yanında Osmanlı borçları, Türk-Yunan sınırı, azınlıklar ve kapitülasyonlar gibi bazı anlaşmazlık konularısebebiyle 4 Şubat 1923’te kesildi. İkinci etap görüşmelerinin (23 Nisan)başladığına dair kendilerine resmi bilgi verilmediği iddiasındaki Sovyetler,boğazların askerden arındırılması ve uluslararası bir komisyon tarafındanyönetilmesini hükme bağlayan sözleşmeyi 1 Temmuz’da imzalasa da dahasonra onaylamadı ve dolayısıyla sözleşme SSCB açısından yürürlüğe girmedi."
Adı Ülkesinin Tarihinden Çıkarılmak İstenen Adam: Ebulfez Elçibey
Adını duyamazsınız, birkaç kişi dışında anlatanı, bahsedeni bulunmaz. Hayatını vakfettiği, kanıyla, canıyla kurduğu ve ihtiraslarından sıyrılıp kimsenin yapmadığını yapıp makam, mevki ve kudreti bırakıp sıradan bir insan olarak köyüne döndüğü bilinmez. Hasretinden, sevdasından ve yılmaz mücadelesinden konuşulmaz. Adına destanlar, türküler
302 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.