Kemal Tahir'in kişiligi de, herkeste olduğu gibi, çeşitli katlardan oluşur. Atalarının Şebinkarahisarlı oluşu, onun genlerine olduğu kadar, bakışına, davranışına da has Anadolulu bir niteliğin damgasını vurmuştu. Bunun yanı sıra, onun bir de büyük kentli, özellikle İstanbullu kişiliği vardı. İstanbul'da doğmuş, büyümüş, avukat kâtipliğinden, Babıâli gazeteciliğine kadar, birçok mesleği bu şehirde denemiş, gençliğinin uçarı bıçkın dönemini Istanbul'da yaşamış, büyük gözlem dağarcığının büyük bölümünü İstanbul'da edinmişti. Bu iki katın üstüne daha sonraları, sosyalist öğretinin bilinci binince o zamana kadarki zengin ama dağınık dünyası bir derli topluluk ve tutarlılık kazanmış oldu. Dördüncü kat olarak, haksız bir suçlama ile girdiği hapishane hayatının ondaki etkisi gösterilebilir. Kemal Tahir'i, gazete röportajcılığından, roman yazarlığı boyutuna ulaştıran belki de bu talihsizlik olmuştur Orada acısını yoğun bir çalışma ve yaratma içinde unutma yolu aramış. tır. Orada, Çankırı, Çorum, Kırşehir, Malatya hapishanelerinde rastladığı sayısız insan malzemesi Kemal Tahir'e Türk insanını, Anadolu insanını daha yakından tanıma olanağı vermiştir.