İnsanın kendini peygamber ilan etmesinde bir yararı yok. Olaylar olgunlaşmamışsa sizi hayalcilikle suçlarlar; söyledikleriniz gerçekleşmişse, herkesin Kolomb'a Amerika'nın keşfinden sonra dediği gibi, 'Çok basitti, herkes tahmin etmişti,' derler.
Sayfa 296
Bireylerin olduğu gibi halkların da kaderi Tanrı'nın elindedir. Hiç kuşkusuz. Bununla birlikte şurası da bir gerçektir ki, bazı bireyler ve halklar körü körüne kendi yıkımlarına çalışırlar.
Reklam
İstanbul'da şu özdeyişi duymuştum: "Bir Rum iki Yahudi'ye bedeldir ve bir Ermeni, iki Rum eder. "
Anadolu'daki askeri felaket ölümcüldü. Yunan ordusunun özellikle disiplinsizlik nedeniyle ne ölçüde düzensizlik içinde bulunduğunu çok acı şekilde ortaya koydu, [ ... ] bazı birlikler hiç savaşmadan düşmana teslim oldular. Kargaşanın temelinde Venizelosçular ve kralcılar arasındaki düşmanlık yatıyordu.
Kendini büyük görme hastalığı Venizelos'u İzmir'e çıkıp oraya yerleşme konusunda Lloyd George ve Clemenceau'yu ikna etmeye yöneltti. Bu ilk hata, daha sonra ortaya çıkacak bütün güçlüklerin gerçek nedeni oldu ...
İngiliz elçisi bana şunu söyledi: "İzole edilmiş bulunan İngiltere Fransa, İtalya ve Türkiye'nin isteklerine boyun eğmek ya da Türkiye'yle savaşmak alternatifleriyle karşı karşıya kalmıştır. Bu durum, ülkemin Doğu'da karşılaştığı en büyük yenilgidir. Bundan böyle, Bolşeviklikle güçlenmiş olan İslam gücü Balkanlar'a yerleşirse, orada korkulacak her şey vuku bulabilir. Herkes tarafından terk edilmiş ve parasız kalan Yunanistan Trakya'yı koruyamayacaktır. Kemal ayrıca savaş tazminatı da isteyebilir. Felaketlerin üst üste binmesi nedeniyle Yunanistan'da iç savaş kopmasından endişe ediyorum. "
Reklam
Yunan hükümeti, "barışın yapılmasını ancak, imparatorluğun başkenti olan Konstantinopolis'in Yunan ordusu tarafından işgali sağlayabilir düşüncesindeydi. "2 Fransa ve İngiltere karşı çıktı ve Yunan kuvvetleri Rodosto [Tekirdağ]-Midye sınırının gerisine çekildiler.
Mandelstam bile, "Türk ulusu kendi kendini yenileyebilecektir. Bu yenileme tüm insanlık tarafından selamlanacaktır. Ama diğer ırkların da vasisi olan Osmanlı İmparatorluğu kaybolmalıdır," demişti.
"Sıkıntı, günün birinde tekdüzelik (tuzağına) düşmekle başlar. " Toplumsal hayatta tekdüzelik tüm yerküreye egemen olduğu gün, insanlık estetik karşıtı felaketini yaşayacaktır.
Abdülhamit şöyle demişti: "Biz içimizdeki milletlerin çokluğundan çekiyoruz. Ne kadar kendi içimize çekilirsek, o kadar yoğunlaşmış oluruz. "
Reklam
Türkler Anadolu'da kendi evlerindeler ve düşman saldırılarına daha iyi karşı koyabilirler. Abdülhamit şöyle demişti: "Biz içimizdeki milletlerin çokluğundan çekiyoruz. Ne kadar kendi içimize çekilirsek, o kadar yoğunlaşmış oluruz. "
O sırada Enver'in ölümcül düşmanı olan (Mustafa) Kemal'in destanı başladı. Milliyetçi hareketin başına geçti ve düşmanları bile onun hakkını verirler. Zira ülkeyi dış tehlikeden kurtardı.
Yunanlılar Amiral Caltrophe'un koruması altında 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir'i işgal ettiler. Ama, küçük Yunan donanması, Fransa' dan büyük bir toprak üzerinde yaşayan savaşçı bir halkın varlığını sürdürdüğü ülkenin kıyı bölümündeki işgali nasıl sürdürebilirdi?
10 Ocak 1917 tarihinde, Müttefikler Wilson'a bir nota vererek Batı yaşamına açık biçimde yabancı olan Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa dışına atılmasını istediler. Osmanlı ordusu inatla Çanakkale Boğazı'nı savundu. Türkler Anadolu'ya atılınca Lloyd George ve Clemenceau Yunanlıları İzmir'i ve hinterlandını ilhak konusunda yüreklendirdiler.
"Türk doğuştan askerdir, uyuşuk dış görünüşüne rağmen yeniçeri ruhunu korumuştur; soyaçekimin gizli yasaları onu kolayca disiplinli olmaya yönlendirir" (H. Seignobos, a.g.e., s. 130).
97 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.