Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Erasmus'a "hümanist bilgin" deniyor :D İroni'ye bakın
Erasmus, dinsel inancın, savaşı haklı bulduğu görüşünü ileri sürenlere karşı çıkmakta, ancak Hıristiyanlığın varlığını sürdürebilmesi için Türkleri yok etmek gerektiğine inanmaktadır.
Sayfa 76
Türk, çağdaş hayatın yoğun mücadelelerine az hazır olan, kaderci ve olaylara dışarıdan bakan bir varlıktır.
Reklam
582 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Rumen yazar Djuvara, Osmanlı Devleti’ni paylaşmak için ortaya atılan yüzlerce projeyi kısa kısa açıklamış. Dikkati çeken nokta, bu projelerde Türklerle nasıl savaşılacağı anlatılırken kazandıkları takdirde bu toprakları nasıl paylaşacakları üzerinde çok durulmaması, bu meselenin savaş sonrasına bırakılmasıdır. Toprak paylaşımı yapan projelerde ise en hassas nokta İstanbul’un statüsüdür ve projelerin genelinde İstanbul’u serbest şehir olarak belirlemişlerdir. Yazar 1914 yılında yazdığı bu kitabın son sözünde bir daha savaş olmaması ve barışın tesis edilmesi dileklerinde bulunmuş ancak aylar sonra I.Dünya Savaşı patlak vermiştir.
Türk İmparatorluğunun Paylaşılması Hakkında Yüz Proje (1281-1913)
Türk İmparatorluğunun Paylaşılması Hakkında Yüz Proje (1281-1913)T. G. Djuvara · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201738 okunma
216 syf.
9/10 puan verdi
İslam dünyasının (ve dünyanın) merkezi bugünkü Ortadoğu'dur. Bu dairenin dışında kalan ülkelerin etkileri ve önemleri daha alt düzeydedir. Bu coğrafyada uzun süre tutunabilmenin ve kök salmanın yolunu yazar: Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam'dan birine mensup olmaktır der. Buna kanıt olarak ise İsrail'İ verir. Çünkü İsrail bir din devleti olmak
Ortadoğu’ya Dair Yirmi Tez
Ortadoğu’ya Dair Yirmi TezTaha Kılınç · Ketebe · 2018683 okunma
İnsanın kendini peygamber ilan etmesinde bir yararı yok. Olaylar olgunlaşmamışsa sizi hayalcilikle suçlarlar; söyledikleriniz gerçekleşmişse, herkesin Kolomb'a Amerika'nın keşfinden sonra dediği gibi, 'Çok basitti, herkes tahmin etmişti,' derler.
Sayfa 296
Reklam
Bu salonun giriş kapısı çok alçaktı ve baş tercümanım bana Abdülhamit'in yabancı temsilcilerin (kapıdan geçmek için) eğilmek zorunda kalmalarından pek hoşlandığını söylemişti. Bu durum, onun gücünü uyrukları nezdinde artırmaktaymış. Türk, kimi kez kocaman bir çocuk gibidir.
...devlet de kişiler gibi, aslında Türkler açısından son derece saygıya değer bu ilkelere uygun hareket ettiği için sermayesini çabuk tüketti.
Du Bois 1321 yılında ölmüştür. İlerlemeye açık bir kafaya sahipti ve dönemi için çok cüretkar bir politika yazarı sayılıyordu. Önerileri arasında, papanın cismani gücünün iptali, kilise ve manastırların mallarına krallık adına el konulması, tüm Batılı ülkelerin Fransa kralı başkanlığı altında bir Birleşik Devletler Konfederasyonu oluşturmaları, papazların evlenme yasağının kaldırılması, manastırların "genç kızlar lisesine" dönüştürülmesi gibi olanları vardı.
GEORGEVITZ’IN PROJESİ(1542)
Yazar, Hıristiyan askerlerin alacakları ücrete baktıklarını, buna karşı Müslüman askerlerinin kışlaya girdikleri anda tüm kötülükleri dışarıda terk ettiklerini söylüyor. Ayrıca unutmayalım ki Türk askerlerinin komutanı da Muhteşem Süleyman’dı. Her dönemde ve her boylamda savaşçıların gerçek gücü kendilerini harekete geçiren idealde saklıdır.
Reklam
582 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Türk
Aslında beklintimin altında tamamen varsayımlardan oluşan bir kitap yazarın emeğine saygım var ama kitap size projelerden ziyade masabaşı sohbetleriden oluşan varsayımları anlatıyor ve bu da sıkıcı olabiliyor maalesef
Türk İmparatorluğunun Paylaşılması Hakkında Yüz Proje (1281-1913)
Türk İmparatorluğunun Paylaşılması Hakkında Yüz Proje (1281-1913)T. G. Djuvara · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201738 okunma
1877 yılında Neusatz'da Die Orientfrage adlı bir broşür yayımlandı. Burada Svetozar Miletitiç adlı bir Sırp, Sırpların, Bulgarların, Yunanlıların ve Romanyalıların Osmanlı Devleti'nin doğal varisi olduklarını iddia ediyor, bunların kendi aralarında bir konfederasyon oluşturmalarını istiyor, bunun başkentinin serbest şehir ilan edilecek İstanbul olmasını öneriyordu.
Baron Crispi, "İtalyan Ulusal Partisi'nin, İstanbul'un başkent olacağı bir Balkan Konfederasyonu kurulmasını istediğini . . . Müslümanların, efendi olarak değil de kardeş olarak yaşamayı kabul etmeleri halinde orada yerlerini bulabileceklerini, ama çarın bugünkü topraklarında kalması, sultanın ise Asya tarafına geçmesi gerekeceğini" söylemişti.
Avusturya-Macaristan Dışişleri Bakanı Acrenthal'in vekili olarak Aralık 1 906'da Macar heyetine yaptığı konuşmada, herkesin amacının, mümkün olduğu kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun toprak bütünlüğünün korunması olduğunu, bununla birlikte, statüko korunamazsa çözümün özerklik verilmesi suretiyle bulunabileceğini söylediğini hatırlıyorum.
"Allah ve halife, dinine bağlı ve düşler içinde yüzen, sadık ve iyi, dünyanın en soylu uluslarından biri olan Türk'ü korusun ve kucaklasın" (Pierre Loti, Les desenchantees).
99 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.