Atatürk'ün kitap önerilerinden daha güzel öneri mi olur? Hadi birlikte Atatürk'ün gençliğe önerdiği 3 kitaba bakalım.
Beyaz Zambaklar Ülkesi
Solucanlar gibi kendi küçük işleriniz ve önemsiz kargılarınızın çevresine üşüşerek, bunların arasında kaybolmayın! Devletinizin temellerini nasıl sağlamlaştırabileceğinizi halkınızın eğitim ve kültür düzeyini nasıl yükseltebileceğinizi düşünün!
Türkçülüğün Esasları
Orhun yazıtına, Türk Hakanı şöyle diyor: Türk Tanrısı, Türk milleti yok olmasın diye atalarımı gönderdi ve beni gönderdi. Ben Hakan olunca gündüz oturmadım, gece uyumadım; Türk ulusu açtı, doyurdum; çıplaktı, giydirdim; yoksuldu, zengin ettim.
Toplum Sözleşmesi
İnsan özgür doğar, oysa her yerde zincire vurulmuştur. Falan kimse kendini başkalarının efendisi sanır ama, böyle sanması, onlardan daha da köle olmasına engel değildir.
Kitabı elime ilk aldığımda farklı bir duyguya kapıldım. Bunun sebebiyse meşhur “Vatan Şairimiz Namık Kemal”di. Hayranı olduğum bir yazardır “Namık Kemal”. Sürgün yıllarında son günlerini yaşarken elinde “Victor Hugo’nun Sefiller” kitabı varmış. Bu kitabı okurken gözlerini yummuş hayata. “Hürriyet Kasidesi” gibi devasa bir şiiri o zamanın
YouTube kitap kanalımda Japon edebiyatı hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/QbT0zmxxnoM
BRUH. Bu kitabı tek kelimeyle özetleyecek olsaydım kocaman bir BRUH derdim. Hatta bu kitabın gözünüzde daha iyi canlanabilmesi açısından küçük bir örnekle başlayayım. Livaneli'yi ve Elif Şafak'ı alın, ikisini bir Uzakdoğu
...
Az önce 3 yaşındaki kardeşim Janya, bana "Dijwar, silgi jêbir e?" diye bir soru sordu. Yani, silginin Kürtçe'deki karşılığı "jêbir" mı diye sordu... Ben de, evet dedim. Sonra dönüp her zaman izlediği, Kurmancî, Kirmanckî(zazakî) ve Soranî yayın yapan çizgi film kanalı Zarok Tv'yi izledi.
Bu size sıradan bir durum gibi görünebilir. Ama benim için apayrı bir mutluluk. Gençliğinin en verimli döneminde bile kendi dili hakkında bilgisi olmayan(uğraşmayan) insan sayısının fazla olduğu şu dönemde, 3 yaşındaki bir çocuğun kendi diline olan ilgi ve merakı elbette beni mutlu eder. Bir yandan da o kadar genç ve yaşlının 3 yaşındaki bir çocuğun dil bilinci kadar bilince sahip olmaması acı veriyor.
Her millet kendi dili ile vardır. Bir milleti millet yapan en başta dildir. Bu Türk olsun, Arap olsun, Laz olsun, Ermeni olsun; kendi diline sahip çıkmayan, yeteri kadar saygı göstermeyen hiçbir kişiliğin saygınlığa erişeceğini düşünmüyorum.
Dilinizle yaşayın, diğer diller ile kardeş olarak...
"Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir." demişti Mustafa Kemal Atatürk. Ata'm bil ki, ben yaşadığım sürece, sen de benimle yaşayacaksın. Varolduğım sürece fikirlerinin yolunda ilelebet emin adımlarla yürümeye devam edeceğim. Türk milleti payidar oldukça, yaşamaya ve yaşatılmaya devam edeceksin. Saygı ve özlemle.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde’yi incelemek, daha doğrusu ele almak istiyorum. Biliyorum, belki birçoğunuzun aklından, burada da herkes hep aynı yazarların eserlerini okuyor düşüncesi geçiyor
🚀🇹🇷🪐✨
“Çünkü, Türk milletinin karakteri yüksektir,
Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir. Çünkü, Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve çünkü, Türk milletinin yürümekte olduğu yükselme ve uygarlık yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir.”
“İstikbâl
"Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir... Gider gelirdi..."
400 sayfalık kitap sadece tek bir günde geçen vakti anlatıyor. Fakat o tek gün hikaye içerisindeki kahramanların anılarıyla uzun zaman dilimlerine ayrılıyor.
Kısacası şöyle diyebiliriz; bir gün içerisinde geçen o vakit yüz yılları göğsüne
Kitap hakkında uzun bir inceleme yazacağım, kitabı okumadan önce okumayınız. Umarım canınızı sıkmadan, beni çok etkileyen bu roman üzerine uzun bir inceleme yazacağım.
Halide Edip Adıvar'ın Kurtuluş Savaşı yıllarında orduda onbaşı rütbesiyle gönüllü olarak görev yaparken yazdığı Ateşten Gömlek, okuyucunun, özellikle bir Türk okuyucunun, heyecanla
Gazi Mustafa Kemal Atatürk;
1919 yılı Mayıs'ın 19. günü Samsun'a çıktım. Genel durum ve görünüm:
(...)Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin soysuzlaşmış, kendini ve yalnızca tahtını güvenceye alabileceği alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükümet zavallı, beceriksiz, onursuz ve korkak; yalnızca