Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Çalıkuşu romanı hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Reşat Nuri Güntekin (1889-1956) tarafından yazılan eserin ilk baskısı 1922 yılında yapılmıştır. 1937 tarihinde ise bizzat yazar tarafından tekrar düzenlenip eklemeler yapılmış ve en son halini almıştır.
Romanda, İstanbul kökenli bir ailenin kızı olan çocuk ruhlu Feride'nin çok sevdiği nişanlısı tarafından ihanete uğramasıyla kendini öğretmenlik mesleğine adaması ve hayatını kazanabilmek için Anadolu'da şehir şehir dolaşması anlatılır. Hani Dostoyevski demişti ya; “Herkesin, gidebileceği bir yeri olmalı. Çünkü öyle bir an olur ki, insanın mutlaka bir yere gitmesi gerekir." İşte Feride de böyle bir durumdaydı ve bir yere gitmeliydi. Çok sevdiği insanlardan, Kamuran'dan uzaklaşmalıydı ama gidecek bir yeri yoktu, o da bir başına Anadolu'da çeşitli maceralara atıldı ve kendi hikayesini yazdı.
Çalıkuşu sadece bir öğretmenin hikayesi değil aynı zamanda bir kadının Osmanlı toplumunda zorluklarla mücadelesidir. Çünkü zihniyet aynıdır, kadın bir erkeğe bağlı olmalı ve evinde kocasına hizmet etmelidir. Eğer bir de güzel bir kadınsa yaşam onun için daha da zordur. Ayrıca adaletsizlik de işin içine girdiyse bu zorluk bir kat daha artar.
Kısa bir süre içinde okuyup bitirdiğim bu eseri mutlaka okumalısınız. İlk yüz sayfasında biraz sıkıcı olsa da devamında akıcı bir hal alıyor. Ben Feride'yi çok sevdim, eminim siz de seveceksiniz. Keyifli okumalar...
Didem Madak da öyle, yazarın alıntılarını gördüğümde istemsizce boğazım düğümleniyor. Ne yaşamış bu şair de
