Ancak, milli ve ilmi fikrin hakim olacağı böyle bir kurultaydır ki, Türk tarihinin meselelerine bir çözüm yolu bulabilir.
Halbuki bir memleketin tapusuna malik olmak için mutlaka ilk ahalisi olmak lâzımdır diye düşünmek de boştur. Böyle olunca, bugün var olan milletlerin hemen hepsinin, yaşadıkları topraklarda yabancı sayılmaları gerekir, hele Amerikalıların durumu büsbütün güçleşirdi.
Reklam
Anadolu'da ayrı sultanlar bulunması bu ülkenin tamamen ayrı ve bağımsız bir devlet olduğunu göstermez. Eski Türk devlet sisteminin merkeziyetçi olmadığını hatırlamak, Anadolu sultanlığının ayrı bir devlet demek sayılamayacağını belirtmeye yeter. Gök Türklerde de iki, hatta bazen dört kağan bulunuyordu. Kağanlar, iç islerinde bağımsızdılar... Fakat bu ayrı ayrı iki veya dört devlet demek değildi. Bunun gibi, Selçuk devletinde de dört sultan bulunuyor, fakat bunların üçü Horasan'daki büyük sultana tabi olarak yaşıyordu.
Türkçülük bir dünya görüşüne malik olmalı ve onun kıyafetten takvime, soyadından aile telakkisine kadar her şeyi kendi açısından mütalaa eden fikirleri bulunmalıdır.
Türkler, tarih yapan, fakat yazamayan bir millet olarak tanınmışlardır. Kendilerinden bahsettikleri Orkun yazıtlarında bile: 'Yukarda mavi gök, aşağıda kara toprak yaratıldıktan sonra ikisi arasında insanoğulları yaratılmış, insanoğulları üzerine atalarım Bumin Kağan, İstemi Kağan hâkim olmuş" şeklinde gayet kayıtsız ve kısa bir ifade kullanmışlar ve dikkate şayandır ki,insanoğulları olarak da yalnız Türkleri saymışlardır.
Bizim telakkimiz tarihin gerçeklerini kendi açımızdan gören bir telakkidir. Tarihi, olduğundan büyük veya değişik göstermeye lüzum kalmadan kendi görüşümüzü ortaya sürmeye ve başkalarının, hakkımızdaki görüşlerini kabul etmek gibi bir aşağılık duygusundan uzak bulunmaya mecburuz; kendimizi başkalarının gözü ile tanıyacak değiliz.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.