Türk tarihine bakışımız nasıl olmalıdır? Bu, pek mühim bir meseledir. Çünkü Türk tarihi, İngiliz, Alman veya Fransız milletlerinin tarihi gibi ele alınamaz. Bunun sebebi, Türk tarihinin, o milletlerin tarihi kadar basit olmayışıdır.
Tek devlet düşüncesi son sembolik de olsa son dönemlere kadar devam etmiştir. Mesela Sultan Aziz zamanında Doğu Türkistan'dan Çinliler'i atan Atalık Gazi Yakub Han Türkiye devletine kendisine metbu tanımıştır.
Sayfa 64 - Metbu tanımak: kendisine tabi olunan anlamına gelirKitabı okudu
30 Ağustosu anarken, bir inanç gücünün kazandırdığı zaferi düşünüyor ve onun başlangıcı olan 26 Ağustosu da hatırlıyoruz. 26 Ağustos 40 bin kişinin 100 bini darmadağın ettiği başka bir inanç savaşının, Malazgird'in de yıldönümüdür. Ve doğrusunu isterseniz, Türkiye Türklerine yakışan asıl bayram 26-30 Ağustos günlerinin bayramıdır.
Orhun yazıtlarında şöyle bir ifadeye yer verilmektedir: "Yukarda mavi gök aşağıda kara toprak yaratıkdıktan sonra ikisi arasında insanoğulları yaratılmış, insanoğulları üzerine atalarım Bumun Kağan, İstemi Kağan hâkim olmuş. "
16 muhayyel Türk devletlerinin 16 bayrağı da tamamen hayali, uydurma ve yakıştıramadır. Bir kere eski Türkler'de bayraktan çok tuğ vardır. Bayrak, tuğun gelişmesiyle daha sonraki yüzyıllarda doğmuştur. Yine bilindiği gibi eski Türkler'de bir tek milli bayrak değil, türlü bayraklar vardır.
Aksak Temir "zamaneyi tathir" için kan kullandı. Fakat bu temizlik için onun Hint, Acem, Ermeni, Firenk kanı dökmesini vahşet saymak gafletine düşemeyiz. Hiç bir millet tarih huzurunda kendi kendisini suçlama yanlışına düşmüyor.
Elbette Aksak Temir de büyük Türklük bakımından bir takım hatalı hareketler yapmıştır. Fakat o ilerisini görebilen bir insandı, İslav tehlikesini görmüş ve Yıldırım'a RusLehLitvan sürüsünü müştereken imha etmek teklifini yapmıştır. Avrupa şövalye ordularını tepeleyen en büyük şövalye Yıldırım, maalesef bunu reddetmiştir. Acaba reddetmeseydi de o iki muhteşem ordu birleşseydi ne olurdu? Bir Türkçü şâirin dediği gibi:
Bütün Türkler bir olsa başkalaşır gidişler...