99 syf.
9/10 puan verdi
Dolunay'da Bir Mola Yeri...
“En eski çağlardan bir ırmak gibi kıvrılarak akıp günümüze gelmeyi başarmış bu şiirde; uzak zamanların, uzak iklimlerin, uzak insanların capcanlı izlerini buluruz.” İşte ben de bu şiir kitabıyla o uzak insanların, o uzak iklimlerin rüyasına daldım. ♡ Öncelikle çevirmene teşekkür etmek istiyorum.Bu incecik kitap Bai Juyi'nin kendi şiirlerini
Çiçek Olmayan Çiçek
Çiçek Olmayan ÇiçekBai Juyi · Dergah Yayınları · 201643 okunma
400 syf.
3/10 puan verdi
ZEYNEP SEY SOLUCAN 1 UMUT
Öncelikle yazarımızın yazım dil ve üslubundan bahsedelim. Yazım dili olarak oldukça akıcı ve güzel bir üslubu vardı yazarın. Zaten her genç kurgu kitabında hep böyledir. Ve ben genç kurgu türünün bu özelliğini seviyorum. Kitap her ne kadar kolay okunabilen türden olsa da şahsen ben bu kitabı gerçekten de alıp her gün düzenli okuyamadım. Çünkü
Solucan I - Umut
Solucan I - UmutZeynep Sey · Ephesus Yayınları · 20152,906 okunma
Reklam
Çocuklarımız eşit midir?
Gelecek diye anlam yüklediğimiz çocuklar, ileride uzun yaşları olacak, büyüyecek diye mi gelecektir, yoksa büyürken getirecekleri veya yaratacakları mıdır gelecek? Psikologların, psikiyatrların sürekli geçmişine inmek istedikleri çocukluğun elbette yaşamda önemli bir yeri vardır. Sayısız araştırmalar ve analizlerin sonucunda çocukluğun gelişim ve
224 syf.
2/10 puan verdi
A. M. Celal Şengör
Efendim Zümrüt Ayna kitabı 99 senesinin yazılarından oluşan bir kitapmış. Kolaya kaçmışlar. Ama kitap şöyle başlamış; Ahmet Necdet Sezer Bey’den bahsetmiş. Eski Cumhurbaşkanlarımızdan. Sezer üniversite nedir, nasıl yönetilir konusunda hiçbir fikri olmayan bir adamdı. Entelektüel bir tarafı bulunmayan bir adamdı, diyerek yani sözüm ona biraz
Zümrüt Ayna
Zümrüt AynaCelal Şengör · İnkılap Kitabevi · 2018303 okunma
“KY: Evet ağbey, Kürt’üz. Bizim köy hep öyle. G: Evde Kürtçe mi konuşursunuz? KY: Başka ne konuşalım ağbey. Zaten annem başka bir dil bilmez ki? G: Sen nasıl Türkçe öğrendin. KY: Devletin okulunda öğrendim ağbey. Sonra da askerde “Ali Okulu”nda iyice benzeterek öğrettiler. G: Nasıl yani? KY: Dayakla ağbey. Güzel kaval çalardım, çavuşum kavalı başımda kırdı, “Sen önce şu dilini düzelt, eşekçe mi konuşuyorsun!” dedi.”
“KY: Evet ağbey, Kürt’üz. Bizim köy hep öyle. G: Evde Kürtçe mi konuşursunuz? KY: Başka ne konuşalım ağbey. Zaten annem başka bir dil bilmez ki? G: Sen nasıl Türkçe öğrendin. KY: Devletin okulunda öğrendim ağbey. Sonra da askerde “Ali Okulu”nda iyice benzeterek öğrettiler. G: Nasıl yani? KY: Dayakla ağbey. Güzel kaval çalardım, çavuşum kavalı başımda kırdı, “Sen önce şu dilini düzelt, eşekçe mi konuşuyorsun!” dedi.”
Reklam
41 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.