Gerçekten millî birlik ve mevcudiyetimizin temeli olan Türkçemiz cehalet ve hiyânetin kurbanı olmuş ve dünyada misli görülmemiş bir barbarlık Türkiye'de vuku bulmuş; iptidaî bir kabile dili yaratmaya girişilerek medenî dünyanın acı istihzalarına sebebiyet verilmiştir. Öyle ki bu şuûrsuz ve gülünç teşebbüs ile yalnız nesiller arası bir uçurum ve bir kültür sukutu meydana getirlmemiş; aynı zamanda mekteplere zorlanan bu sun'î dile gençliğin sağlam bir kültür ve hattâ muhakeme sahibi olması bile engellenmiştir.
Bizi gelecek asırlara Türkçemiz taşıyacak , millet olma vasfımızı devam ettirme gücünü ve yeteneğini ondan alacağız. Bu yüzden annemizin ağzımızdaki ak sütü olarak gördüğümüz Türkçemiz konusunda daha hassas olmamız gerektiğini defalarca yazdım, ömrüm oldukça bıkıp usanmadan yazmaya devam edeceğim. Yazılar, Türkçe sevdamın ifadesidir. Hepsi açık yüreklilikle inandığım şahsi fikirlerimdir.
Bu düşüncelerimi Türk halkıyla yeniden buluşturma fırsatı yakaladığım için mutluyum.
Kitabın faydalı olması ve Türkçe bilinci uyandırması en büyük dileğimdir.
Ben lisanımızın Türkçeleştirilmesine taraftarım. Hâl-i hâzırda Türkçemiz ıstılahat lisanı olmağa müsait değildir.
Binâenaleyh, o zaman gelinceye kadar Arapça ve Acemce ile yapılan ıstılahlara muhtacız.
Lâtin harflerine taraftar olanlar ne istiyorlar? Tasavvutlu, (sesleme, fonasyon),Lâtin harfli bir elifbâ. Tasavvutlu demek, mahreçli hemen hemen bir ve fakat şekilleri muhtelif olan harfleri bir tek harf ile göstermek demektir. Meselâ mahreçleri hemen hemen bir olan "zel", "ze", "zı" şekilleri yerine